Translation of "Niña" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Niña" in a sentence and their turkish translations:

¡Apúrate niña!

Acele et kız!

- Es una niña.
- Ella es una niña.

O bir kız.

- Ella no es una niña.
- Ella no es niña.
- No es una niña.

O bir çocuk değil.

Adoptaron una niña.

Bir küçük kız evlat edindiler.

Veo una niña.

Ben bir kız görüyorum.

- Sólo es una niña.
- Ella es sólo una niña.

O sadece bir çocuk.

- Sólo es una niña.
- Ella es sólo una niña.
- Ella no es más que una niña.

O sadece bir çocuk.

- La niña bebe el té.
- La niña está tomando té.

Kız çay içiyor.

- Mary es una niña mala.
- María es una niña mala.

Mary kötü bir kız.

- Mary es una buena niña.
- María es una niña buena.

Mary iyi bir kızdır.

Niña: Porque es blanca.

Kız: Çünkü o beyaz.

Niña: Porque es negra.

Kız: Çünkü o siyahi.

Sólo es una niña.

O sadece bir çocuk.

La niña me sonrió.

Kız bana gülümsedi.

Eres una niña divertida.

Sen komik bir kızsın.

Soy una niña pequeña.

Ben küçük bir çocuğum.

La niña está saltando.

Kız atlıyor.

Laurie es una niña.

Laurie bir kızdır.

¿Conoces a esta niña?

Bu kızı tanıyor musun?

Esto es una niña.

Bu bir kız.

Aún es una niña.

O hâlâ bir kız.

La niña caminó lentamente.

Kız yavaşça yürüdü.

¡Qué niña más mala!

Ne kötü bir kız!

Que yo fuera una niña rica acosando a una niña pobre,

yoksul bir çocukla uğraşıp durmam

- Todavía no es más que una niña.
- Sólo es una niña.

- O sadece bir çocuk.
- O sadece bir çocuktur.

- La niña dejó escapar al pájaro.
- La niña dejó al pájaro libre.

Kız kuşu serbest bıraktı.

- ¿Eres una niña o un niño?
- ¿Sos una niña o un niño?

Kız mısın yoksa oğlan mısın?

- Con ese traje parece una niña.
- Pareces una niña en ese vestido.

- O elbisenin içinde küçük bir kıza benziyorsun.
- O elbisenin içinde küçük bir kız gibi görünüyorsun.

Entrevistadora: Muéstrame la niña fea.

Muhabir: Peki, bana çirkin çocuğu göster.

Entrevistadora: Muéstrame la niña linda.

Muhabir: Bana güzel olan çocuğu göster.

Vio una niña neurológicamente apagada.

onu, nörolojik olarak donuk bir çocuk olarak görüyordu.

La niña abrazó su muñeca.

Kız, bebeğini kucakladı.

Esa niña no tiene madre.

Kızın annesi yok.

Esa niña es muy guapa.

Şu kız çok güzel.

Ella es una niña educada.

O iyi huylu bir kızdır.

Yo era una niña saludable.

Ben sağlıklı bir çocuktum.

Ella es una niña glamorosa.

O büyüleyici bir kız.

La niña temblaba de miedo.

Kız korkudan titriyordu.

Mary es una buena niña.

Mary iyi bir kızdır.

La niña ve al niño.

Kız erkeği görüyor.

La niña pequeña siguió llorando.

Küçük kız ağlamaya devam etti.

Esta niña viene de Japón.

Bu kız Japonyalı.

Mary es una niña hermosa.

Mary güzel bir kız.

Esta niña es de Japón.

Bu kız Japonyalı.

La niña rompió en llanto.

Kız gözyaşlarına boğuldu.

Ann es una niña pequeña.

Ann küçük bir kızdır.

Una niña está tocando flauta.

Bir kız, flüt çalıyor.

Intentaron encontrar a la niña.

Onlar kızı bulmaya çalıştılar.

La niña abrió su paraguas.

Kız şemsiyesini açtı.

Tomás no es una niña.

Tom bir kız değil.

La niña pequeña me sonrió.

Küçük kız bana gülümsedi.

La niña está soplando burbujas.

Kız kabarcıkları üflüyor.

Cuando niña ella fue adoptada.

O bir bebekken evlat edinilmiştir.

Sí, era una niña tímida.

Evet, utangaç bir kızdı.

Ella cantaba bien de niña.

Çocukken güzel şarkı söylerdi.

Entonces era una niña pequeña.

O, o zaman küçük bir kızdı.

¡Qué bien esquía esa niña!

Kız ne kadar iyi kayıyor.

Esta niña no tiene madre.

Bu kızın bir annesi yok.

La niña no dijo nada.

- Kız bir şey söylemedi.
- Kız hiçbir şey söylemedi.

La niña está tomando té.

Kız çay içiyor.

- Su hija ya no es una niña.
- Vuestra hija ya no es una niña.

- Kızın artık bir çocuk değil.
- Kızınız artık bir çocuk değildir.

- La niña se arrulló con su propio llanto.
- La niña, llorando, se quedó dormida.

Çocuk ağlaya ağlaya uyuyakaldı.

- Vuestra hija ya no es una niña.
- Tu hija ya no es una niña.

Kızın artık bir kız değil.

Era una niña por aquel entonces.

O zamanlar sadece bir çocuktum.

De niña fui una insaciable atleta.

Büyürken hevesli bir sporcuydum.

La niña tiene un corazón blando.

Kızın yumuşak bir kalbi var.

La niña está oliendo las flores.

Kız çiçekleri kokluyor.

A veces suenas como una niña.

Bazen bir kız gibi görünüyorsun.

La niña conversaba con los árboles.

Kız ağaçlarla konuştu.

Una niña estaba parada ahí llorando.

Bir kız orada ağlayarak duruyordu.

¿Adónde vas con tanta prisa, niña?

Bu kadar acele nereye gidiyorsun,çocuğum?

Quisiera dejar a esta niña contigo.

Bu kızı seninle birlikte bırakmak istiyorum.

Ella es una muy buena niña.

O gerçekten iyi bir kız.

La niña pequeña vive en Brasil.

Küçük kız Brezilya'da yaşıyor.

La niña se echó a llorar.

Küçük kız gözyaşlarına boğuldu.

La niña va a la escuela.

- Kız okula gidiyor.
- Kız okula gider.

Era una niña de cabellos dorados.

O altın saçlı bir kızdı.

La niña no sabe cómo hacerlo.

Kız bunu nasıl yapacağını bilmiyor.

La niña quiere saber la verdad.

Kız, gerçeği bilmek istiyor.

De niña me encantaba trepar árboles.

Çocukken ağaçlara tırmanmayı severdim.

¡Deja de chillar como una niña!

Bir kız gibi bağırmayı kes.

¡Deja de llorar como una niña!

Bir kız gibi ağlamayı kes!