Examples of using "часам" in a sentence and their turkish translations:
Konferans beş saate sona erecek.
İş sekize kadar bitirilecek.
Senin saatine gör saat kaç?
Bu cep saati yetmiş yıldan daha eskidir.
Altıya kadar döneceğini umuyorum.
Saat altıya kadar okuldan dönecek.
Onlar onu onun kol saati ile kimliğini saptayabildiler.
Ben saat yedide işe giderim.
O, yarın saat 3.00'e kadar gülleri dikmiş olacak.
Tom'un cezası 25 saatlik toplum hizmetiydi.
O, 200 saat ücretsiz çalışma cezasına çarptırıldı.
Saate göre sadece 3 dk kalmış,
Onun altıya kadar burada olmasını rica ettim.
Yaklaşık saat altıda, bana burada olacağını söyledi.
Ondan saat altıya kadar burada olmasını istedim.
Üçe kadar burada olmasını umuyorum.
Saat altıya kadar bir şekilde onu yaptırmalıyım.
O, beşe kadar dönecek.
Saat altıda döneceğim.
Beşte evde olacağım.
Ben yarın öğleden sonra saat 2.00'ye kadar bu işin tamamlanmasını istiyorum.
Yaklaşık dörtte burada olacak.
Dokuza kadar oraya varmalıyım.
- İşi saat dörde kadar bitirmek zorundayım.
- İşi dörde kadar bitirmek zorundayım.
- Saat dörde kadar işi bitirmem gerekiyor.