Examples of using "смириться" in a sentence and their turkish translations:
Böyle bir sorun ile uğraşmak zordur.
Rolünü kabul etmek zorundasın.
Rolünü kabul etmen gerek.
Onun ölümünü kabullenmen gerekiyor.
Yoksa bu birlikte yaşamamız gereken hayatın bir gerçeği mi?
ve genellikle bununla beraber yaşamayı tercih ederiz.
Onun ölü olduğu gerçeğini kabul edemem.
Ona katlanmaktan başka seçeneğimiz yoktu.
Bir arkadaş olarak Tom'u kaybetme düşüncesine katlanamam.
Kazandığımı kabul edemiyorsun, değil mi?
Onun kaba davranışına katlanma sorunum var.
Ve Jomsviking, çok düzgün bir şekilde 'diğerlerini de bırakmadıkça bunu kabul edemezsin' diyor