Examples of using "выбор " in a sentence and their turkish translations:
Bir seçim yap.
Seçim size kalmış.
Bu senin seçimin.
Tercihin nedir?
Seçim çok basit.
Karar sizin.
Bu harika bir seçimdi.
Seçim kolaydır.
Bu iyi bir tercih.
Bir seçim yapmalısın.
Ben seçimim yaptım.
Mutluluk bir seçimdir.
- Tercihinizi yapın.
- Seçimini yap.
Sen seçimini yaptın.
Senin her zaman bir seçeneğin var.
Doğru seçimi yaptın.
Şimdi seçim senin.
Sana bir seçenek sunuyorum.
Sana bir seçenek sunuyorum.
Bir seçeneğin var.
Yapman gereken bir seçim var.
Bir seçeneğin var mı?
Tom seçimini yaptı.
Bir seçim yapman gerek.
Bu akıllı bir seçimdi.
O senin seçimindi.
Bir seçeneğin vardı?
O senin seçimin.
Bir seçim yapmak sana kalmış.
O mükemmel bir seçim.
Tercih zevk meselesidir.
Bu iyi bir seçim.
- Her zaman bir seçenek vardır.
- Her zaman bir seçenek yok.
Bu kolay bir seçim.
Bu mantıklı bir seçim.
Bu akıllıca bir seçim.
Her zaman seçenekler vardır.
Seçim bizim.
Bu onların seçimi.
Tom bir seçim yaptı.
Bu benim seçimim.
Bu zor bir seçim.
Hangi seçeneğin var?
Bir seçeneğim var mı?
Seçeneğimiz var mı?
Hangi seçeneğimiz var?
Sanırım yanlış tercih yaptın.
Senin seçimindi.
Seçim hâlâ sizin.
Seçim yapabilirsin.
Seni sevmeyi seçiyorum,
ekonomi kanunları bir seçimdir.
sizin yardımınıza ihtiyacım var.
Unutmayın, karar sizin.
Muhtemelen akıllıca bir seçim.
Gerçekten de o bir seçimdi.
Unutmayın, karar sizin.
Tom'un çok az seçeneği var.
O doğru seçimi yaptı.
Doğru seçimi yaptı.
Doğru seçimi yaptılar.
Tom seçimini yaptı.
Tom'a bir seçenek sundum.
Biz bir seçim yapmak zorundayız.
Sen doğru karar verdin.
Ne seçeneğim var?
Bir seçeneğim var mıydı?
Seçim Tom'undu.
Bu onların tek seçeneği.
- Bir seçim yapmak zorunda kaldım.
- Bir seçim yapmak zorundaydım.
Doğru seçimi yaptınız.
Tom Mary'ye bir seçenek önerdi.
Tom iyi bir seçenek.
Tom akıllıca seçti.
Bu Tom'un seçimiydi.
Tom'un bir seçeneği var mı?
Sana bir seçme hakkı veriyoruz.
Onların bir seçeneği vardı.
Bu onların seçimleriydi.
Tom'un bir seçeneği vardı.
O iyi bir seçimdi.
Tom çok kötü bir seçim yaptı.
Bu benim tercihim değil.
Onlara bir tercih hakkı verdim.
Ona bir tercih verdim.
Ona bir seçenek verdim.
Seçimin açık olduğuna inanıyorum.
Seçeneklere sahip olmak güzel.