Examples of using "смертью" in a sentence and their turkish translations:
Hikaye onun ölümü ile sona erer.
- O suç ölümle cezalandırılır.
- O suçun cezası ölümdür.
Tom doğal bir ölümle öldü.
Cinayet ölümle cezalandırılabilir.
O doğal olmayan bir ölümle öldü.
Roman bir kahramanın ölümü ile sona erer.
O, hüzünlü bir ölümle öldü.
- Tom eceliyle öldü.
- Tom doğal nedenlerle öldü.
Kayıp zamanı telafi edemezsin.
Tom kahramanca bir ölümle öldü.
Tom ölmeden önce bir şey söyledi mi?
Oyun, kahramanın ölümüyle sonuçlanıyor.
Jane doğal bir ölümle ölmedi.
Onun ölümünden derin üzüntü duydum.
Tom, ölmeden önce Boston'u ziyaret edebileceğini umuyor.
Yaşam ve ölüm arasında kaldı.
Ölmeden önce Tom bunu bana verdi.
Teksas'ta cinayet ölüm cezasını gerektiren bir suçtur.
Onun ölümünü kabullenmen gerekiyor.
Ragnar ölümle yüz yüze gelince krala
- Genelde ölümü siyahla bağdaştırırız.
- Sık sık siyahı ölümle ilişkilendiririz.
Ölümle yüz yüze kaldık.
Ölmeden önce vitamin almayı unutma.
Tom şeref ve ölüm arasında seçim yapmalı.
Onur ve ölüm arasında bir seçim yapmalısın.
Gerekirse ölümle yüzleşirim.
O, ölmeden önce hastanede bir aydan daha fazla bir süre geçirdi.
Bu kabilede kimin yaşayıp kimin yaşamayacağına o karar verir.
sosyal olarak ölü dediğimiz durum içerisindesiniz.
Tom'un ölümüne senin şaşırdığın kadar şaşırdım.
Lütfen babanızın ölümüyle ilgili başsağlığımızı kabul edin.
Tom ölmeden önce yapmak istediği şeylerin bir listesini yaptı.
Tom polise Mary'nin ölmeden önce söz konusu restoranda yemek yediğini söyledi.
Çoğu dilde ölüm ve ölmeyi açıklamak için örtülü ifadeler vardır.
Ben zehir yerine darağacını seçersem, ölmeden önce kısa bir süre için acı çekeceğim.
Keşke o, ölmeden önce babamla daha fazla zaman geçirebilseydim.
Peki ya Avrupa? Avrupa ölümle boğuşuyor. Çünkü bizler bu virüsü yeterince ciddiye almadık.
Antik Yunan'da genç yaşta ölmek "güzel ölüm" olarak görülürdü, çünkü en güzel çağınızda ölüp hep o hâlinizle hatırlanmış oluyordunuz.
- Tom'un ölüme yakın bir deneyimi oldu.
- Tom ölüme yakın bir deneyim yaşadı.