Examples of using "надо" in a sentence and their turkish translations:
Kaçmak zorundayız.
Bu gerekli.
Gitmek zorundasın.
- Yemek zorundasın.
- Yemek zorundasınız.
Gitmelisin.
Gitmek zorunda mısın?
Sen taşınmak zorundasın.
Gitmeliyiz.
Onların yıkanması gerekiyor.
Gitmek zorunda mısın?
- Eve gitmelisin.
- Eve gitmek zorundasın.
Tom'u kurtarmak zorundayız.
- Ne yapmam gerekiyor?
- Ne yapmak zorundayım?
Gitmek zorunda mıyız?
Değiştirmek zorundayım.
- Uyanman gerekiyor.
- Uyanmalısın.
Ayılman gerekiyor.
- Oturman gerekiyor.
- Oturmak zorundasın.
Onların çalışması gerek.
Yapacak işin var.
- Tıraş olman gerekiyor.
- Tıraş olmalısın.
Çevre korunmalı.
- Sen konsantre olmak zorundasın.
- Konsantre olman gerek.
Acele etmek zorundasın.
Seçmek zorundasın.
- Beklemek zorundasın.
- Beklemek zorundasınız.
Tom'a bildirilmeli.
Büyümelisin.
- Tutuklanmalısın.
- Tutuklanmalısınız.
Biz onu denemek zorundayız.
Kalkman gerekir.
Bu uzaklaştırılmalı.
Biz çalışmak zorundayız.
Denemek zorundasın.
- Uyuman gerek.
- Uyuman gerekir.
- Ayrılmak zorundayız.
- Terk etmek zorundayız.
Acele etmemiz gerekecek.
- Dönmelisin.
- Geri dönmelisin.
Ayrılmalıyız!
Gitmek zorundayız.
Karnını doyurman gerek.
Gitmek zorundasın.
Acele etmelisin.
Hadi, mideye indirelim.
O bu şekilde olmalı.
Araya girmeliyim.
Acele etmek zorundasın.
Şimdi gitmek zorunda mısın?
Güçlü olmak zorundasın.
Dikkatli olmalısın.
Tom'u aramalısın.
Hemen gitmek zorundayım.
Derhal terk etmek zorundasın.
Şimdi eve gitmek zorunda mısın?
Sadece uyarlamak zorundasın.
Onu aramak zorundasın.
Sen onu aramak zorundasın.
Oraya gitmeliyim.
Fransızca okumalısın.
Bugün kazanmalısın.
Gitmeliyiz.
Yüzlerini yıkamalılar.
Diğerlerini uyarmak zorundayız.
Geri gitmeliyim.
Botlarımı giymeliyim
Onların gelmesi gerek.
Eve gitmeliyiz.
Sabırlı olmalısın.
Seni görmeliyim.
- Benimle dalga geçme.
- Benimle alay etme.
Bunu tamir etmek zorundayız.
Bir tane almak zorundayım.
İçmeye son vermek zorundasın.
Bana gülüyor musun?
Bunu tamir ettirmek zorundayım.
Ona yardım etmelisin.
Acele etmeliyiz.
- Onları görmek zorundasın.
- Onları görmen gerekiyor.
- Onları görmelisin.
- Onları görmen lazım.
Ben gitmek zorundayım.
Ona yardımda bulunmalısın.
Gitmen gerekir mi?
Sana hayır demeliydim.
- Sokağı geçmek zorundayız.
- Caddeyi geçmek zorundayız.
Kurşun kalemlerin açılmalı.
Ben biraz süt almalıyım.
Ellerini yıkamalısın.
- Daha fazla çalışmalısın.
- Daha fazla çalışmak zorundasın.
Ona yardım etmek zorundasın.
Geç oldu. Eve gitmelisin.
Gitmek zorunda değiliz.
Tom'u durdurmak zorundasın.
Yüzünü yıkaman gerekir.
Arabanı yıkamalısın.
Prensesi kurtarmalısın.
- Daha sabırlı olmalısın.
- Daha sabırlı olman gerek.
Şimdi gitmem gerekiyor mu?