Examples of using "проблемой" in a sentence and their turkish translations:
Bu bir problem olacak.
Yolsuzluk bir sorundu.
Bu bir sorun haline geliyor.
O bir sorun olmaya başladı.
Tom bu problemle uğraşıyor.
Bu sorunla daha sonra ilgileneceğim.
Ben onda bir sorun bulmuyorum.
Bu bir sorun olmayacak.
Sorunu derinlemesine düşündüm.
Sorun hakkında düşünüyor.
Tom sorun üzerinde çalışıyor.
Sorun değildi.
Tom sorun üzerinde çalışıyor.
Para bir sorun olmayacak.
Tom bir sorun olmayacak.
O bir sorun gibi görünmüyor.
Bu bir sorun haline gelebilir.
O büyük bir sorun olmaya devam ediyor.
- Bu sorunla ilgileneceğim.
- Bu problemle ilgileneceğim.
- Zor bir problemle yüz yüze geldim.
- Zor bir sorunla karşı karşıyayım.
Bu büyük bir marifet değildi.
Onlar ciddi bir durumla karşı karşıya.
Onun bir sorun olmayacağını sanıyorum.
Bu ciddi bir sorun gibi görünmüyor.
O hiçbir biçimde sorun olmayacak.
Bu ciddi bir sorun haline gelebilir.
Bunun bir sorun olmayacağını düşünüyorum.
O bir sorun olmamalı.
Böyle bir sorun ile uğraşmak zordur.
Bunu bir sorun olarak görmüyoruz.
Biz onun ciddi bir sorun olduğunu düşünüyoruz.
Sorun üzerinde çalışıyorum.
Tom bu problem üzerinde çalışıyor.
ve hepimiz nefretin bir sorun olduğu kanısındayız.
Onun bir sorun olacağını sanmıyorum.
Problemi kendi başıma çözeceğim.
O sorunla zaten muhatap oldum.
Sorun üzerinde çalışmaya başlamamız gerekiyor.
Bu bir sorun olacak, değil mi?
Tom şu anda sorunla ilgileniyor.
O büyük bir sorun değildi.
O asla daha önce bir sorun değildi.
Tom şu anda o sorun üzerinde çalışıyor.
Biz daha önce bu sorunla karşılaştık.
Tom için sorun değildi.
Deniz tutması tek sorun değildi.
Bu problem hakkında ne yapmamız gerekir?
ve en önemli sorun olduğunu söyleyip
uyku yoksunluğu denen bu şeyle uğraşmak zorunda kalmadı.
Bir cerrah olarak bu beni çok rahatsız eden
Sen hiç böyle bir sorunla uğraştın mı?
Tom sorunla nasıl başa çıkacağını bilmiyordu.
Tom onun bir sorun olabileceğini fark etti.
Yolsuzluk dünya genelinde birçok ülkelerde bir sorundur.
Bu belli ki Tom için bir sorun değildi.
Hiç o sorunu yaşadın mı?
Tom bunun bir sorun olacağını beklemiyordu.
Ben tamamen bu sorun hakkında düşünüyorum.
Bu artık muhtemelen bir sorun değil.
Japon hükümeti sorunla başa çıkamaz.
Bu sorun üzerinde bütün hafta sonu çalışıyoruz.
Biz ondan çok daha büyük bir sorunla karşı karşıyayız.
Bu Tom için sorun olmamalı.
Tom'un bu soruna sahip olacağını sanmıyorum.
üstelik ölmek onlar için problem değildir
Gerçekte en büyük sorun ekonomi
Daha önce hiç bu sorunum olmadı.
Tom muhtemelen tek başına sorunla başa çıkamayacak.
Hava kirliliği bu ülkede ciddi bir sorundur.
O, bizim sorunumuz olmayacak, değil mi?
Tom bana onun bir sorun olmayacağını söyledi.
- Senin yaşındaki insanların genellikle bu sorunu vardır.
- Senin yaşındaki insanlar, sık sık bu problemle karşılaşır.
Sorunla ilgili ne yapacağını bilmiyordu.
En son ne zaman bu tür bir problemle baş etmek zorunda kaldınız?
Bu problem üzerinde çalıştığımızı bilen yoktu
Burada sorunla ilgilenen hiç kimse yok.
Bunun bizim sorunla bir ilgisi olmayabilir.
Sorunu inceliyorum.
Polis yolsuzluğu bu ülkede ciddi bir sorundur.
O büyük bir sorun olarak kalır.
Eğer Tom sorunsa belki de ondan kurtulmalısın.
Bu nedenle, biz inanıyoruz ki, pek çok insanın asıl meselesi
en büyük sorunumuz ürün ile ilgili değildi.
Sorun hakkında ne kadar çok düşündüysem, o kadar zor görünüyordu.
Onu bir sorun olarak görmüyorum.
Bunun yerine sana başka sorununda yardım edeyim.
Böyle bir soruna değinmeden, ne yapacaklarını bilmiyorlar.
Ve eğer taksi işinizi hızla geliştirmek istiyorsanız bu biraz problem.
. NASA mühendisi John Houbolt başka bir seçenek önerdi - bu seçenek , NASA'nın en kıdemli mühendisleri tarafından
Elimden geldiğince en kısa sürede bu sorunla ilgileneceğim.
Tom'un sorunu düşünmek için çok zamanı vardı.
Bu gidişle ya virüsten öleceğiz ya da parasızlıktan. Üstelik bu sorunu bir tek Türkiye yaşamıyor.
Eğer problemi çözemezsen, farklı bir metot denemen daha iyi olur.
Sorunun ne olduğunu gerçekten anlamıyorum.