Examples of using "продавщица" in a sentence and their turkish translations:
Tezgahtar kız benimle ilgilendi.
Oyuncak bölümündeki satış elemanı oldukça sıcak ve cana yakındı.
Eşim tezgâhtar, ama şimdi çalışmıyor.
Oyuncak satıcısı çok samimiydi.
Mağaza sahibi "Fakat onun biraz büyük olduğunu düşünmüyor musun?" diye sordu.
Bayan tezgahtar bana bir sürü kravat gösterdi, ama ben onlardan herhangi birini beğenmedim.