Examples of using "принцессой" in a sentence and their turkish translations:
O bir peri masalından bir çeşit prenses gibi görünüyordu.
Gerda "O bir prensesle mi yaşıyor?" diye sordu.
Tom bana bir prenses gibi davranır.
Tom Mary'ye bir prenses gibi davranır.
Herkes ona bir prenses gibi davrandı.
Bence ben önceki hayatımda bir prensestim.
Mary bir prenses gibi davranılmasını istiyor.
Herkes köle kızın gerçekte bir prenses olduğunun keşfedilmesine çok şaşırmıştı.
Gerçekten, kim bir prenses olmak istemez? Gerçekten ihtiyacın olan tek şey iyi bir tesisatçı, ve hazırsınız!