Examples of using "преимуществ" in a sentence and their turkish translations:
Şehir hayatının farklı avantajları var.
Planımızın bir sürü ekstra avantajları var.
Evde çalışmanın birçok yararından biri esnekliktir.
Bu, çocuk olmanın avantajı olmadığı anlamına gelmiyor.
Planımızın bir sürü avantajı var.
Bence değerli olan şeyi yapmanın birçok başka kişisel faydası da var.
Peki ya siz benim avantajlarıma sahip değilseniz?
Yaşlı olmanın bir avantajı gençken almayı göze alamadığın her şeyi artık istememendir.