Examples of using "зона" in a sentence and their turkish translations:
8000 metreden yukarıdaki bölge, ölüm bölgesi olarak bilinir.
- Bu alan basınç altındadır.
- Bu alan basınçlıdır.
- Bu alan tazyiklidir.
- Bu alan basınçlandırılmıştır.
Bu orada bir savaş bölgesi gibi.
Tüm bu bölge, donmuş bir göle benziyor.
Ancak alacakaranlık bölgesi neredeyse araştırılmıyor.
çünkü alacakaranlık bölgesi tehdit altında.
Monako bir vergi cennetidir.
Şu günlerde, bir güvenlik bölgesi her zaman güvenli değildir.