Examples of using "заговорить" in a sentence and their turkish translations:
O konuşmak üzereydi.
Tom kendisini konuşmaya zorladı.
- Tom konuşmadan önce bir an duraksadı.
- Tom konuşmadan önce bir an tereddüt etti.
Biriyle konuşmak istiyorsanız
Konuşmadan önce lütfen elini kaldır.
O onunla tekrar tekrar konuşmaya çalıştı.
Tom konuşabilir.
Tom Mary ile konuşmak için çok utangaç.
Ben onun seninle konuşamayacak kadar utangaç olduğunu düşünüyorum.
Bir kez daha Almanca konuşmak için yeterince sarhoş musun?
Melissa iki yıldan daha az bir sürede Portekizcede akıcı oldu.
Tom'un Mary ile konuşacak cesareti yoktu.
Mary Tom'a aşık ama o, onunla konuşmak için çok utangaç.
Kediler kızlara benzer.Onlar seninle konuşursa harika fakat sen onlarla konuşmaya çalışırsan, o kadar iyi gitmez.