Examples of using "заставил" in a sentence and their turkish translations:
O beni gönderdi.
Ben gitmek zorundaydım.
Seni beklettim mi?
- Sizi beklettiğim için üzgünüm.
- Seni beklettiğim için üzgünüm.
- Sizi beklettiğim için özür dilerim.
- Seni beklettiğim için özür dilerim.
- Seni beklettiğim için özür diliyorum.
Bana onu yedirtti.
Tom sana ne yaptırdı?
Sizi endişelendirdiğim için üzgünüm.
Tom onu yapmam için beni zorladı.
Onu Tom'a yedirdim.
Tom'u oraya gönderdim.
John Mary'yi ayağa kaldırdı.
O bana şarkı söyletti.
Tom, Mary'yi durdurdu.
Tom bana şarkı söyletti.
Tom beni gülümsetti.
Gürültü, köpeği havlattı.
Tom kendisini konuşmaya zorladı.
Tom kendini kaldırdı.
Tom beni gönderdi.
Tom beni bekletti.
O beni bekletti.
Tom, Mary'yi bekletti.
O, onu oturması için zorladı.
Tom gitmememiz için bizi zorladı.
Tom, Mary'yi gönderdi.
Tom herkesi güldürdü.
Tom, Mary'yi yüzdürdü.
Tom Mary'yi oturması için zorladı.
Tom gitmek için beni zorladı.
Tom Mary'yi ayağa kaldırdı.
Tom Mary'yi terk ettirdi.
Tom'u beklettim.
Tom bizi bekletti.
Tom bize şarkı söyletti.
Tom kendini gülümsemeye zorladı.
Üzgünüm sizi beklettim bu kadar.
Tom gerçekten bunu sana yaptırdı mı?
O uzun bir süre beni bekletti.
O beni oraya gönderdi.
Ben ona öyle yaptırdım..
Tom onu bana yaptırdı.
Tom beni kutuyu açmaya zorladı.
Tom beni oraya gitmeye zorladı.
Tom beni buraya getirdi.
Tom onu bize yaptırdı.
Tom beni uzun süre bekletti.
Tom bana bir duş aldırdı.
Tom bunu Mary'ye yaptırdı.
Tom bana bunu yedirdi.
Bizi uzun süre bekletti.
Ona yeri süpürttüm.
Tom sözleşme imzalaması için Mary'yi zorladı.
Tom'u ağlatmak için ne yaptın?
Tom'u bekletmedim.
Tom işi Mary'ye yaptırdı.
Ona kapıyı açtırdım.
Ben ona evrak çantasını taşıttım.
Tom ilk olarak Mary'yi gönderdi.
Tom, Mary'ye bulaşıkları yıkattı.
Tom Mary'ye akşam yemeğini pişirtti.
Tom Mary'yi onu yapması için zorladı.
Ona gerçeği söylettim.
Tom Mary'yi bir saat bekletti.
Bunu Tom'a yaptırdım.
Tom'un cevabı beni düşündürdü.
Tom'un sorusu beni düşündürdü.
- Kim onu Tom'a yaptırdı?
- Onu Tom'a kim yaptırdı?
Tom bunu yapmak için kendini zorladı.
Tom Mary'yi bir kurbağayı yemesi için zorladı.
Babası ona ona her şeyi anlattırdı.
Seni beklettiğim için üzgünüm.
Bu Tom'un suçu! Bunu bana o yaptırdı.
O beni bir saatten daha fazla bekletti.
O, bana bagajını taşıttı.
O, bütün sabah beni bekletti.
O, bize işi yaptırdı.
Beni yaklaşık yarım saat bekletti.
Bir saatten daha fazla bizi bekletti.
Tom bir saatten daha fazla süre beni bekletti.
Tom beni üç saat bekletti.
Patronum bana fazla mesai yaptırdı.
Beni konuşma yapmaya zorladı.
Babası ona ona her şeyi anlattırdı.
Tom'a valizini geride bıraktırdım.
Tom'a sigarayı bıraktıran kişi benim.
Tom beni yataktan çıkarttı.
Tom Mary'ye arabasını yıkattı.
Tom beni üç saat bekletti.
Tom beni uzun bekletmedi.
Tom Mary'yi çok uzun bekletmedi.
Dün seni ağlattığım için özür dilerim.