Examples of using "души" in a sentence and their turkish translations:
Gözler ruhun aynasıdır.
zihinsel bir durumdur,
Ruhlarımızı kurtarın.
- Biz ruh ikiziyiz.
- Biz ruh ikizleriyiz.
Yüz, kalbin aynasıdır.
Kalem ruhun dilidir.
Ruhlar yoktur.
Sen ve ben ruh ikiziyiz.
Ruh eşlerine inanıyor musun?
Mutluluğumuz ve mutsuzluğumuza karar veren şey
O tüm kalbiyle güldü.
Yürekten teşekkür ederim.
Sokakta kimse yok.
Gözler ruhun aynasıdır.
Özgürlük aklın bir halidir.
Müzik, ruhun dışavurumudur.
Benim ruhum yok.
Sen kalbime dokundun.
huzurlu pozitif bir zihin durumu için.
SOS'in anlamı "Ruhlarımızı Kurtarın"dır.
- Görünürde kimse yoktu.
- İn cin top oynuyordu.
- Tek bir Allah'ın kulu yoktu.
- Kimsecikler yoktu.
- Etrafta hiç kimseler yoktu.
İmparator ölülerin ruhları için dua etti.
Tom ruhun varlığına inanır.
- Dün felekten bir gece çaldık.
- Bar bar gezdik.
Ruhun ölümsüzlüğüne inanıyorum.
Evde kimse yok.
Tom ve ben ruh arkadaşlarıyız.
Bir ruh görmedim.
Ruh eşlerine inanıyorum.
Pek çok kişi tarafından ruhun merkezi olarak düşünüldü,
Amerikan zihniyeti için öylesine temel bir konsept ki
O, aslında iyi bir adam.
Tom ve Mary ruhlarını sattılar.
- Köyde hiç kimse yoktu.
- Köyde kimse yoktu.
Para için ruhlarımızı sattık.
"Ben sana gerçekten minnettarım." - "Yine mi?"
derinlerde hepimiz cevabı biliyoruz.
Lanet olası bir ruh yoktu.
Kitapsız bir oda, ruhsuz bir beden gibidir.
O kafamda gerçek bir yük.
Bütün bina terk edilmişti.
Önsözsüz bir kitap ruhsuz bir vücut gibidir.
Dizlerinin üzerine çöktü ve ölenlerin ruhları için dua etti.
Eğer yürekten dans edilirse herhangi bir dans güzel görünür.
Şok olduğumu söyleyemem.
Haber onu derinden etkiledi.
Ben kalpten konuştum.
Yoğun sisten dolayı, bir tek kişi görülemedi.
Hikayeden derin şekilde etkilendi.
Senden bütün kalbimle nefret ediyorum.
Teosofi Tanrı ve ruhun doğasında mistik anlayışa dayalı bir inanç sistemidir.
Tom mesele hakkında her şeyi unutmuş gibi görünebilir fakat hâlâ gerçekten onun hakkında kendini harap ediyor.