Translation of "Superior" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Superior" in a sentence and their turkish translations:

Um bigode cresce no lábio superior.

Bıyık üst dudakta çıkar.

Mas, depois de escurecer, é muito superior.

Karanlıktaysa... ...çok, çok daha iyi görürler.

Ele é superior a ela em matemática.

Matematikte ondan daha iyi.

Ela disse ao seu superior o que pensava.

O, amirine ne düşündüğünü söyledi.

Atinge uma velocidade superior a 100 quilómetros por hora.

Saatte 100 kilometreyi geçen sprintler atabiliyor.

A uma velocidade superior a mil quilómetros por hora.

...gezegenimiz karanlığa gömülür.

é claro que a parte superior do kit tremerá

tabi kide üstteki kısım sallanacak

Tom limpou a parte superior da mesa com um pano molhado.

Tom, masanın üstünü ıslak bir bez ile temizledi.

Eu estudei muito gatos e filósofos. A sabedoria dos gatos é infinitamente superior.

Hem kedileri hem de filozofları çok inceledim. Kedilerin bilgeliği son derece üstündür.

Penso que em alguns aspectos a vida no campo é superior à vida na cidade.

Sanırım kırsal yaşam bazı bakımlardan şehir yaşamından daha üstündür.

O muro ao redor da cabana era feito de ossos humanos e em sua parte superior havia caveiras.

Kulübe etrafındaki duvar insan kemiklerinden yapılmış ve onun üstünde kafatasları vardı.

- A parte superior da montanha está coberta de neve.
- A parte de cima da montanha está coberta de neve.

Dağın üst kısmı karla kaplıdır.

No futuro, os seres humanos disporão de naves espaciais para viajar pela galáxia a uma velocidade superior à da luz.

Gelecekte, insanlar ışıktan daha hızlı hızlarda galaksi etrafında seyahat etmek için uzay gemileri kullanacaktır.