Examples of using "Superior" in a sentence and their turkish translations:
Bıyık üst dudakta çıkar.
Karanlıktaysa... ...çok, çok daha iyi görürler.
Matematikte ondan daha iyi.
O, amirine ne düşündüğünü söyledi.
Saatte 100 kilometreyi geçen sprintler atabiliyor.
...gezegenimiz karanlığa gömülür.
tabi kide üstteki kısım sallanacak
Tom, masanın üstünü ıslak bir bez ile temizledi.
Hem kedileri hem de filozofları çok inceledim. Kedilerin bilgeliği son derece üstündür.
Sanırım kırsal yaşam bazı bakımlardan şehir yaşamından daha üstündür.
Kulübe etrafındaki duvar insan kemiklerinden yapılmış ve onun üstünde kafatasları vardı.
Dağın üst kısmı karla kaplıdır.
Gelecekte, insanlar ışıktan daha hızlı hızlarda galaksi etrafında seyahat etmek için uzay gemileri kullanacaktır.