Examples of using "Escurecer" in a sentence and their turkish translations:
Hava kararıyor.
Hava gittikçe kararıyor.
Hava hızla kararıyor!
Hava kararmaya başlıyor.
Hava karardıktan sonra dışarı gitme.
Karanlıktan sonra dışarı çıkma.
O, karanlıktan sonra geri döndü.
Gökyüzü kararmaya başladı.
Karanlıktan sonra onun dışarı çıkmasına izin verme.
...ama kararan hava yeni tehditler demek.
Karanlıktaysa... ...çok, çok daha iyi görürler.
Gökyüzü aniden kararmaya başladı.
Bu akşam hava kararmadan önce evde olmak zorundayım.
Sanırım hava kararmadan önce Boston'a varacağız.
Hava kararmadan Londra'ya asla varamayacağız.
Hava kararmadan eve geri dönmelisin.
Hava karardıktan sonra Tom'un dışarı çıkmasını istemiyorum.
Hava karardıktan sonra sokaklarda yürümek güvenli değildir.
Turistler karanlıktan önce yolculuklarını bitirmeli.
Karanlıktan sonra eve yalnız yürümeyi sevmem.
Hava gittikçe kararıyor. Bir yerde kamp kurmayı düşünmeliyiz.
Onun yerinde olsaydım bu tarafa gelirdim. Hava kararıyor!
Ama sıcak yağmur ormanı geceleri sayesinde karanlıkta da iş görebiliyor.
Bu savunma ancak karanlık çökünce belli olur. Resife mavi ışık vurunca neler olduğu gözler önüne serilir.