Examples of using "Cresce" in a sentence and their turkish translations:
Burada ot yetişmez.
Büyü, Tom.
Çünkü bu dünyada her şey yetişir.
Neden büyümüyorsun?
Pirinç ılıman ülkelerde yetişir.
Bıyık üst dudakta çıkar.
Mario mantar yediğinde büyüyor.
Şehirler, Dünya'nın en hızlı büyüyen habitatları.
Yosun karanlık, nemli ortamlarda büyür.
Bu tür bitki sadece tropik bölgelerde yetişir.
Para ağaçlarda yetişmez.
Ama şimdi, benim paylaşmadığım dünya dolusu diğer zihnin içinde
Kalın ağaç örtüsünün altında büyümeyen taze çimenle dolu burası.
- Bilirsin, ekmek aslanın ağzında.
- Bilirsin, para kolay kazanılmıyor.