Translation of "Cresce" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Cresce" in a sentence and their turkish translations:

Não cresce grama aqui.

Burada ot yetişmez.

Vê se cresce, Tom.

Büyü, Tom.

Porque, neste mundo, tudo cresce.

Çünkü bu dünyada her şey yetişir.

Por que você não cresce?

Neden büyümüyorsun?

O arroz cresce em países quentes.

Pirinç ılıman ülkelerde yetişir.

Um bigode cresce no lábio superior.

Bıyık üst dudakta çıkar.

O Mario cresce quando come cogumelo.

Mario mantar yediğinde büyüyor.

É o habitat que mais cresce no planeta.

Şehirler, Dünya'nın en hızlı büyüyen habitatları.

E o musgo cresce em ambientes escuros e húmidos.

Yosun karanlık, nemli ortamlarda büyür.

Este tipo de planta só cresce em regiões tropicais.

Bu tür bitki sadece tropik bölgelerde yetişir.

- Dinheiro não cresce em árvore.
- Dinheiro não dá em árvore.

Para ağaçlarda yetişmez.

Mas agora ela vive e cresce num mundo de outras mentes,

Ama şimdi, benim paylaşmadığım dünya dolusu diğer zihnin içinde

Com erva viçosa que não cresce onde o dossel da floresta é denso...

Kalın ağaç örtüsünün altında büyümeyen taze çimenle dolu burası.

- Fique sabendo que dinheiro não cresce em árvore.
- Saiba você que dinheiro não dá em árvore.

- Bilirsin, ekmek aslanın ağzında.
- Bilirsin, para kolay kazanılmıyor.