Examples of using "Quilómetros" in a sentence and their turkish translations:
Çoğu kilometrelerce yol tepmiştir.
Bu kilometrelerce öteden görülür.
Tüneller dağların altından kilometrelerce uzanıyor.
Saatte 100 kilometreyi geçen sprintler atabiliyor.
380.000 kilometre ötede dahi olsa...
...gezegenimiz karanlığa gömülür.
ve kilometrelerce uzunlukta dönüp dolaşan labirentlerle
Aradığımız Embarra Köyü 43 kilometre batıda,
Bu tüneller kilometrelerce uzunlukta, bir sürü kıvrımı var.
O kurt kokumu kilometrelerce öteden alabilir.
Bu ufak yarasalar, açan çiçeklerin peşinde...
1.000 kilometrekarede belki sadece on tane vardır.
Buraya ulaşmak için her yıl binlerce kilometre katediyorlar.
Bunu aştıktan sonra, hâlâ kilometrelerce uzakta olduğunu fark ediyorsunuz.
Enerjisini son damlasına kadar harcayarak tek gecede birkaç kilometre uçacak.
Sırtlanlar, on kilometre öteden bile aslanlara kulak misafiri olabilir.
Yavruları üç kilometre uzakta. Büyük erkek de hâlâ bölgede.
Kilometrelerce yol yapıp geleceği biçimlendirecek olanlara ulaşmaya çalışıyorum.
Burası dik uçurumları olan kumtaşı kayalıklarla ve kilometrelerce uzunlukta dönüp dolaşan labirentlerle
O kurt kokumu kilometrelerce öteden alabilir. Muhtemelen şimdiye kadar kokumu almıştır!
Soğuk zincir güzergâhının sonuna yaklaşıyoruz. Embarra Köyü sadece birkaç kilometre uzaklıkta.