Translation of "Mil" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Mil" in a sentence and their turkish translations:

Multiplicar por mil

bin ile çarpın

Peço mil desculpas.

Çok üzgünüm.

1,3 mil em 2016

2016'da 1300

Passa dos nove mil!

O dokuz binin üzerinde!

Há dois mil livros.

İki bin kitap var.

- Eu devo ao Tom trinta mil.
- Devo ao Tom trinta mil.

Tom'a otuz bin borçluyum.

- Isto ocorreu no ano dois mil.
- Foi no ano dois mil.

- İki bin yılındaydı.
- Bu iki bin yılındaydı.

Tenho o coração a mil.

Kan pompalıyorum.

Mil ienes é o bastante?

Bin yen yeterli midir?

Ela tem dois mil livros.

Onun iki bin kitabı var.

Eu depositei mil reais aqui.

Burada 1000 dolarlık bir birikimim var.

Dez mil ienes são suficientes?

On bin yen yeterli mi?

Foi no ano dois mil.

İki bin yılındaydı.

Mais uma vez, mil desculpas.

Yine, bin kere özür dilerim.

Tom ganhou três mil dólares.

Tom üç bin dolar kazandı.

Custa exatamente três mil dólares.

Tam olarak üç bin dolara mal oldu.

Custará mais de mil ienes.

Bin yenden fazlaya mal olacak.

Ela ganhou trinta mil dólares.

O otuz bin dolar kazandı.

Quase três mil pessoas morreram.

Yaklaşık üç bin kişi öldü.

Tom tem três mil livros.

Tom'un üç bin kitabı vardır.

- Prometeram entregar mil peças por mês.
- Eles prometeram entregar mil peças por mês.

Ayda bin adet teslim sözü verdi.

- Nós avaliamos o prejuízo em mil dólares.
- Avaliamos o prejuízo em mil dólares.

1000 dolar zarar tahmin ettik.

- Paguei dois mil ienes pelo livro.
- O livro me custou dois mil ienes.

Kitap için iki bin yen ödedim.

Eu tenho mil e quinhentas vacas.

Bin beş yüz ineğim var.

Ele me deu dez mil ienes.

O, bana 10.000 yen verdi.

Ele tem mais de mil livros.

Onun binden fazla kitabı var.

Nesse auditório cabem duas mil pessoas.

Bu salon iki bin kişi alır.

Este relógio antigo custa mil dólares.

Bu antika saat bin dolar değer.

- Ela tem mais ou menos dois mil livros.
- Ela tem cerca de dois mil livros.

O yaklaşık olarak 2,000 kitaba sahiptir.

Treze mil andorinhões desaparecem pela chaminé abaixo...

13.000 ebabil bir bacadan aşağıya kayboluyor.

Gastei três mil ienes num CD novo.

Yeni bir CD için 3.000 yen harcadım.

Os olhos dizem mais que mil palavras.

Gözler binlerce sözden daha fazlasını söyler.

Você poderia me emprestar três mil dólares?

Bana üç bin dolar ödünç verir misin?

Uma imagem vale mais que mil palavras.

Bir resim bin sözcüğe bedeldir.

O submarino pode imergir até mil pés.

Denizaltı 1000 fite kadar dalabilir.

A aldeia tinha mais de mil habitantes.

Köyün binden daha fazla oturanı vardı.

O Império Romano sobreviveu por mil anos.

Roma İmparatorluğu bin yıl ayakta kaldı.

Seiscentos mil homens foram mortos ou feridos.

Altı yüz bin asker öldürüldü veya yaralandı.

Meu coração se despedaçou em mil pedaços.

Kalbim bin parçaya parçalandı.

- Nós tivemos que pagar dez mil ienes a mais.
- Nós tivemos que pagar mais dez mil ienes.

Ayrıca on bin yen ödemek zorunda kaldık.

Olhe, é a pergunta certa por mil anos

hay aklınla bin yaşa işte doğru soru bu

4 mil anos depois, não existe essa tecnologia

4 bin yıl sonra yani böyle bir teknoloji yok

Não mais construir pramit 4 mil anos atrás

yok artık 4 bin yıl önce pramit'i inşaa et

A companhia tem um capital de 500 mil.

Şirketin 500.000 poundluk bir sermayesi var.

Esta escultura tem mais de dois mil anos.

Bu heykelin yaşı iki binden fazladır.

Tom ainda deve dois mil dólares a Mary.

Tom'un hala Mary'ye 2.000 dolar borcu var.

Há mais de quatro mil línguas no mundo.

Dünyada 4000'in üzerinde dil vardır.

Edu tem mais ou menos mil amigos gays.

Edu'nun aşağı yukarı bin tane eşcinsel arkadaşı var.

Meu marido ganha cem mil dólares por ano.

Benim kocam yılda 100.000 dolar kazanıyor.

Há mais de sete mil línguas no mundo.

Dünyada yedi binden fazla dil var.

Eu dei mil ienes a cada um deles.

Onların her birine bin yen verdim.

Mais de três mil pessoas foram ao concerto.

Üç binin üzerinde insan konsere katıldı.

Mais de dez mil pessoas assinaram a petição.

10.000'den fazla kişi dilekçeyi imzaladı.

Eu gastei mais de três mil dólares ontem.

- Dün üç bin dolardan fazla para harcadım.
- Dün 3000 doların üstünde harcamam oldu.

- Memorizei 2.000 palavras inglesas.
- Já memorizei 2.000 palavras em Inglês.
- Memorizei 2.000 palavras em Inglês.
- Eu memorizei 2.000 palavras em Inglês.
- Já memorizei 2.000 palavras Inglesas.
- Eu já memorizei 2.000 palavras Inglesas.
- Memorizei duas mil palavras Inglesas.
- Memorizei duas mil palavras em Inglês.
- Já memorizei duas mil palavras Inglesas.
- Eu já memorizei duas mil palavras Inglesas.
- Já memorizei duas mil palavras em Inglês.
- Eu já memorizei duas mil palavras em Inglês.

2000 İngilizce kelime ezberledim.

E mais de 2,1 mil no final de 2017.

ve 2017'nin sonunda 2100'ün üzerinde Taobao köyü var.

E vendeu cerca de 60 mil unidades de tofu.

ve yaklaşık 60.000 ünite fermante fasülye loru sattı.

Mundialmente, mais de mil rinocerontes são mortos por ano.

Dünyada her yıl 1.000'i aşkın gergedan katlediliyor.

As figueiras alimentam mais de mil espécies de animais.

İncir ağaçları günde 24 saat binlerce türün karnını doyurur.

Só uma em cada mil chegará à idade adulta.

Sadece binde biri yetişkinliğe erişecek.

A uma velocidade superior a mil quilómetros por hora.

...gezegenimiz karanlığa gömülür.

Com cinco mil milhões de dólares investidos em ONG.

Sivil toplum kuruluşlarına yaptığı beş milyar dolarlık yatırımla.

100 mil formigas que mordem você ao mesmo tempo

100 bin tane karıncanın sizi aynı anda ısırdığını

Como se faz isso? Imaginem ter dois mil dedos.

Bu nasıl mümkün? 2.000 parmağın olduğunu düşün.

Ele teve lucro de dez mil dólares na venda.

O, satışta on bin dolar kar etti.

Gostaria de pedir emprestado cerca de trezentos mil dólares.

Yaklaşık üç yüz bin dolar ödünç almak istiyorum.

Tom está disposto a nos emprestar três mil dólares.

Tom bize üç bin dolar vermek için istekli.

Os consertos da minha bicicleta me custaram mil ienes.

Bisikletimin tamiratı bin yenime mal oldu.

Eu tenho quase três mil dólares na minha poupança.

Kasamda yaklaşık üç bin dolarım var.

Uma multa de dez mil dólares? Não é nada.

- Bir on bin dolar para cezası mı? Bu bir şey değil.
- On bin dolar para cezası mı? Hiçbir şey değil.

Dizem que um olhar vale mais que mil palavras.

Bir bakışın binlerce kelimeden daha fazla değerli olduğunu söylüyorlar.

- Eu tenho mil dólares em traveler checks e quinhentos em dinheiro.
- Tenho mil dólares em traveler checks e quinhentos em dinheiro.

Benim bin dolarlık seyahat çeklerim ve beş yüz dolar nakitim var.

É possível que haja apenas dez em mil quilómetros quadrados.

1.000 kilometrekarede belki sadece on tane vardır.

Cerca de 2000 a 1000 mil unidades espaciais do sol

güneşten yaklaşık 2000 ile 1000 bin uzay birimi mesafe uzaklıkta

Você precisa de bastante resistência para correr dez mil metros.

On bin metre koşmak için büyük tahammüle ihtiyacın var.

Não precisa trocar o óleo a cada três mil milhas.

Her 3000 milde yağı değiştirmeye gerek yok.

Há mais de sete mil milhões de pessoas no planeta.

Dünyada yedi milyondan fazla insan var.

Você não pode comprá-lo por menos de mil ienes.

Onu 1,000 yenin altında alamazsın.

Após 10 rodadas...isso é mais de 2 mil pessoas!

10. turdan sonra, bu 2 binden fazla insan demektir.

Mil anos (ou um milhar de anos) fazem um milênio.

Bin yıl bir millenium oluşturur.

Estimo que o trabalho vai custar mais de 10 mil.

İşin 10.000 dolardan daha fazlaya mal olacağını tahmin ediyorum.

"Eu dou 50 mil por esta estátua." "Quem dá mais?"

"Bu heykel için 50 bin veririm." "Kim daha fazla verir?"

Tom deve a Mary um pouco mais de mil dólares.

Tom bin doların biraz üstünde Mary'ye borçlu.

A escola de Chang é uma das mil escolas de Gansu

Şu anda Chang'ın okulu, 5'ten daha az kayıtlı öğrenci bulunduran,

Essa explosão afetou diretamente a área de 2 mil quilômetros quadrados

bu patlama 2 bin kilometre kare alanı doğrudan etkiledi

- São 3000 ienes no total.
- No total, são três mil ienes.

Hepsi birlikte 3,000 yendir.

Mas se tivesse 80 mil milhões, o que faria pelo seu país?

Ama 80 milyarın olsaydı ülken için ne yapardın?

Mais de dez mil mensagens são mandadas a cada segundo no Facebook.

Facebook'ta her saniye on binden fazla mesaj gönderilir.

Vimos no jornal o anúncio de uma casa de 125 mil reais.

Gazetede 125 bin real değerinde bir ev ilanı gördük.

O que você faria se você tivesse, por exemplo, dez mil dólares?

Varsayalım ki on bin doların olsa ne yaparsın?

Há mais de vinte mil espécies conhecidas de plantas comestíveis no mundo.

Dünyadaki yenilebilir bitkilerin yirmi binden daha fazla bilinen türleri vardır.

Rio de Janeiro foi fundada em mil quinhentos e sessenta e cinco.

Rio de Janeiro bin beş yüz altmış beşte kuruldu.

Em que a viagem mais longa foi de mais de 2,4 mil quilômetros,

30 milyon yolculuk yapılmasını sağladı.

Ontem aconteceu antes de acontecer mil anos atrás, um milhão de anos atrás

dünde oldu önce de oldu bin yıl önce de milyon yıl önce de