Examples of using "Sofrer" in a sentence and their turkish translations:
Tom acı çekecek.
Sevmek acı çekmektir.
öyküsüne tanıklık ettim.
Bana acı çektirme.
Ailem acı çekiyordu.
Acı çekmek insanın kaderinde var.
Nedensiz acı çekmek istemiyorum.
Sessizce acı çekmek zorunda değilsiniz.
Kilo vermek acı çekmek anlamına gelmemeli.
- Burada kalmanı ve benim acı çekmemi izlemeni istemiyorum.
- Burada kalıp benim acı çekmemi izlemeni istemiyorum.
Eğer dikkatli olmazsan kaza geçirebilirsin.
Ve artık her ülke hammadde sıkıntısı çekmeye başlıyacak
Yaşamak sevmektir ve sevmek acı çekmektir. Acı çekmek istemiyorsan sevme ama sevmiyorsan niçin yaşıyorsun ?
Sağa gitmeye karar verirsek parlak güneşin altına çıkma riskine gireriz.
Onun yaşında saç dökülmesine uğramak çok üzücü.
Herkes farklı şekilde çeker.