Translation of "Irá" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "Irá" in a sentence and their turkish translations:

Tom irá.

Tom gidecek.

Irá doer.

O incinecek.

- Tom irá consertar.
- Tom irá consertar isso.

Tom onu tamir edecek.

- Jamais irá encontrá-los.
- Jamais irá encontrá-las.

Onları asla bulmayacaksın.

O Tom não irá a Boston conosco, irá?

Tom bizimle Boston'a gitmeyecek, değil mi?

Tom irá reconsiderar.

Tom yeniden düşünecek.

Tom irá pagar.

Tom ödeyecek.

Tom irá ligar.

Tom arayacak.

Você irá adorar.

Onu seveceksin.

Você irá gostar.

Bunu seveceksin.

Você irá lá?

Oraya gidecek misin?

Você irá chorar?

Ağlayacak mısın?

Ele não irá.

O, gitmeyecek.

Tom irá gostar.

O Tom'un hoşuna gidecek.

Tom irá sozinho.

Tom yalnız gidecek.

Tom irá longe.

Tom başarılı olacak.

Tom irá compartilhar.

Tom paylaşacak.

Tom irá cantar.

Tom şarkı söyleyecek.

- Ele irá ao hospital.
- Ele irá para o hospital.

O, hastaneye gidecek.

- Você irá precisar de um.
- Você irá precisar de uma.

Birine ihtiyacın olacak.

Ele irá ao hospital.

O, hastaneye gidecek.

Ele irá estudar francês.

O, Fransızca çalışacak.

Onde Tom irá dormir?

Tom nerede uyuyacak?

- Tom irá.
- Tom vai.

Tom gidecek.

Você irá adorar Boston.

Boston'u seveceksin.

Ninguém irá nos ajudar.

Hiç kimse bize yardım etmeyecek.

Tom irá voltar logo.

Tom yakında geri dönecek.

Tom irá se divertir.

Tom eğlenecek.

Você irá a Boston?

Boston'a gidiyor musun?

Tom irá negar tudo.

Tom her şeyi reddedecek.

Tom irá nos perdoar.

Tom bizi affedecek.

Você irá ao colégio.

- Okula gideceksin.
- Okula gideceksiniz.

Você irá encontrá-los.

Onları bulacaksın.

Tom irá para Boston.

Tom Boston'a gidecek.

Quanto isto irá custar?

Bunun ne kadar tutacak?

Onde Tom irá morar?

Tom nerede yaşayacak?

Você irá em breve.

Yakında gidiyor olacaksın.

Tom irá morar conosco.

Tom bizimle birlikte yaşayacak.

Tom irá me matar.

Tom beni öldürecek.

Tom não irá sozinho.

Tom tek başına gitmeyecek.

Tom irá se divorciar.

Tom boşanacak.

Você irá nos ajudar?

- Bize yardım edecek misin?
- Bize yardımcı olacak mısın?

Quando Tom irá chegar?

Tom ne zaman varacak?

Qual deles irá comprar?

Hangisini satın alacaksın?

- Quando você vai voltar?
- Você irá voltar quando?
- Quando você irá voltar?

Ne zaman geri geliyor olacaksınız?

Isso irá custar 30 euros.

Bu, otuz avroya mal olacak.

A neve irá desaparecer logo.

Kar yakında kaybolacak.

Você nunca irá encontrá-lo.

Onu asla bulmayacaksın.

Ninguém irá acreditar em Tom.

Hiç kimse Tom'a inanmayacak.

Tom irá chamar a polícia.

Tom polisi arayacak.

Tom irá atravessar o rio.

Tom nehri geçecek.

Isso irá levar uma eternidade

Bu çok uzun sürecek.

Você irá com o Tom?

Tom'la gidecek misin?

Quando Tom irá a Boston?

Tom Boston'a ne zaman gidecek?

Tom irá entregar a mensagem.

Tom mesajı iletecek.

Tom não irá fazer isso.

Tom onu yapmayacak.

Você jamais irá nos derrotar.

Bizi asla yenemeyeceksin.

Até quando você irá ficar?

Ne zamana kadar kalıyorsun?

Tom irá visitar Maria amanhã.

Tom Mary'yi yarın ziyaret edecek.

Tom irá conhecer os Jacksons.

Tom, Jacksonlarla buluşacak.

Quando você irá ao Japão?

Ne zaman Japonya'ya gideceksin?

- A Jane vai cantar?
- A Jane irá cantar?
- Jane vai cantar?
- Jane irá cantar?

Jane şarkı söyleyecek mi?

Lagarta também irá proteger dos inimigos

tırtılı da düşmanlardan koruyacak

Tom irá pintar a cerca amanhã.

Tom yarın çiti boyayacak.

- Tom vai sobreviver.
- Tom irá sobreviver.

Tom yaşayacak.

- Ele vai caminhar.
- Ele irá caminhar.

O yürüyecek.

- Aonde você irá?
- Aonde tu irás?

Nereye gideceksin?

- Tom irá chorar.
- Tom vai chorar.

Tom ağlayacak.

- Tom irá mudar.
- Tom vai mudar.

Tom değişecek.

Tom irá comprar um computador novo.

Tom yeni bir bilgisayar satın alacak.

Amanhã ele irá aterrissar na lua.

Yarın, aya inecek.

Tom não irá à escola hoje.

Tom bugün okulda olmayacak.

- Você irá desistir?
- Você vai desistir?

Vazgeçecek misin?

Tom irá adorar morar em Boston.

Tom Boston'da yaşamayı sevecek.

Tom não irá passar na prova.

Tom sınavı geçemeyecek.

Quanto tempo a reunião irá durar?

Toplantı ne kadar sürecek?

Tom irá levá-lo ao aeroporto.

Tom seni havaalanına götürecek.

- Não irá nevar.
- Não vai nevar.

Kar yağmayacak.

Tom não irá para a prisão.

Tom hapishaneye gitmeyecek.

- Isso vai acontecer.
- Isso irá acontecer.

Bu olacak.

Quem irá me levar ao aeroporto?

Kim beni havaalanına götürecek?

Tom irá nos contar uma história.

Tom bize bir hikaye anlatacak.

Onde você irá nas suas férias?

Tatil için nereye gideceksin?

Esse avião irá decolar às cinco.

Bu uçak beşte havalanacak.

A partida do trem irá atrasar.

Trenin kalkışı ertelenecek.

Ele irá deixá-la no aeroporto.

O seni havaalanına götürecek.

- Quando você volta?
- Quando você vai voltar?
- Você irá voltar quando?
- Quando você irá voltar?

- Ne zaman geri döneceksin?
- Ne zaman döneceksin?

- Tom irá pintar o seu carro de azul.
- Tom irá pintar seu carro de azul.

Tom arabasını maviye boyayacak.

- Tom não irá com você.
- Tom não irá contigo.
- Tom não vai com você.
- O Tom não irá contigo.
- Tom não vai convosco.
- O Tom não irá com vocês.
- Tom não vai com o senhor.
- O Tom não irá com a senhora.
- Tom não vai com os senhores.
- O Tom não irá com as senhoras.

Tom seninle gitmeyecek.

Você irá infectar vinte pessoas pelo menos

Sen gidip yirmi kişiye bulaştıracaksın en az

É certo que ele irá nos ajudar?

Onun bize yardım edeceği kesin mi?

Ele irá á reunião em meu lugar.

Benim yerime toplantıya o gidecek.

Tom irá entrar em contato com Maria.

Tom Mary ile temas kuracak.

- O tempo irá dizer.
- O tempo dirá.

- Zaman gösterecek.
- Bunu zaman gösterecektir.

Eu sei o que irá te animar.

- Seni neyin ferahlatacağını biliyorum.
- Seni neyin keyiflendireceğini biliyorum.
- Seni neyin mutlu edeceğini biliyorum.
- Sizi neyin neşelendireceğini biliyorum.
- Sizi neyin keyiflendireceğini biliyorum.

Tenho certeza que nosso time irá vencer.

Bence takımımızın kazanacağı kesin.

Se olhar cuidadosamente, irá encontrar alguns insetos.

Eğer dikkatlice bakarsan bazı böcekler bulacaksın.

Não se preocupe. Tom irá te perdoar.

Üzülme. Tom seni affedecek.