Examples of using "Resolve" in a sentence and their turkish translations:
Problemi çözün.
O, sorunu çözmez.
Ölüm bütün problemleri çözer
- Alkol hiçbir sorunu çözmez.
- Alkol hiçbir sorunu halletmez.
Bu sorunu çözen soru bu.
Bakalım bu işe yarayacak mı?
Bu problemi nasıl çözeceğimi bilemiyorum.
Bu problem para ile çözülemez.