Translation of "Preguiça" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Preguiça" in a sentence and their turkish translations:

- Não seja preguiçoso!
- Deixe de preguiça!
- Deixem de preguiça!

Tembel olmayın!

Ele tende à preguiça.

- O tembel olmaya eğimlidir.
- Tembel olmaya meyilli.

Só estou com preguiça.

Ben sadece tembelim.

A sua religião promove a preguiça.

Senin dinin tembelliği teşvik ediyor.

A preguiça é a oficina do diabo.

Aylaklık şeytanın atölyesidir.

A preguiça é um dos sete pecados capitais.

Uyuşukluk ya da tembellik yedi ölümcül günahtan biridir.

O tempo quente e úmido nos deixa com preguiça.

Sıcak ve nemli hava bizi tembelleştirir.

Ou ele não sabe lavar a louça ou ele só tem preguiça.

O, ya bulaşıkları yıkamayı bilmiyor ya da sadece tembel .

Durante a manhã eu me sinto com muita preguiça; não quero fazer nada.

Sabahleyin kendimi çok tembel hissediyorum, hiçbir şey yapmak istemiyorum.

Os sete pecados capitais são: soberba, inveja, avareza, ira, luxúria, gula e preguiça.

Yedi ölümcül günah şunlardır: kibir, kıskançlık, açgözlülük, öfke, şehvet düşkünlüğü, oburluk ve tembellik.

- Ele foi repreendido pela professora por ser preguiçoso.
- Ele foi repreendido pelo professor por ser preguiçoso.
- Ele foi repreendido pelo professor por estar com preguiça.

- Tembel olduğu için öğretmeni tarafından azarlandı.
- Tembel olduğu için öğretmeninden azar yedi.