Examples of using "Deixem" in a sentence and their turkish translations:
Onu yalnız bırakın.
Onu yalnız bırakın.
İşimizi yapmamıza izin ver.
Onu bana bırak.
şunu da söylememe izin verin:
Fırsatların geçip gitmesine izin vermeyin.
Zavallı kızı yalnız bırak.
Sadece yalnız bırakılmak istiyorum.
Bırak öleyim.
Şehri terk et.
Her şeyi yalnızca bana bırak.
Lütfen önce ben konuşayım.
O sadece yalnız bırakılmak istiyor.
- O sadece yalnız kalmak istiyor.
- O sadece yalnız bırakılmak istiyor.
Size bir örnek göstereyim.
Miley Cyrus'ın bir hayranı olmaktan vazgeç.
- Beni yalnız bırakma.
- Beni yalnız bırakmayın.
- Beni yalnız bırakma.
- Beni yalnız bırakmayın.
Bunu yapayım.
Hepsini bana bırak.
Tom'un içeri girmesine izin verme.
- TV'yi açık bırak.
- Televizyonu açık bırak.
Uzun süre bekletilmeyi sevmem.
- Bırak ta uyuyayım.
- Uyumama izin ver.
Lütfen açıklamama izin ver.
Bilmiyorum. Dur da bakayım.
Tembel olmayın!
Bir bakayım.
Mağazaya gideyim.
Tom'u bunun dışında bırak.
Köpeğe dışarı izin vermeyin.
Barış içinde çalışayım.
Kitapları olduğu gibi bırak.
TV'yi açık bırakma.
Beni arkada bırakmayın!
Sadece gideyim.
- Kapıyı açık tutun.
- Kapıyı açık bırak.
Tom'un televizyon izlenmesine izin verme.
Klimayı açık bırakma.
Kimsenin bu binadan çıkmasına izin verme.
Bu binada kimseye izin verme.
Lütfen beni burada yalnız başıma bırakma.
Karanlıktan sonra onun dışarı çıkmasına izin verme.
Tom'un buraya oturmasına izin verme.
Çok meraklı olmaktan vazgeç.
Sadece onun tekrar olmasına hiç izin verme.
Çocukların çocuk olmasına izin verilmelidir.
Ne yapılması gerektiğini açıklayayım.
Beni yalnız bırak! Görmüyor musun, meşgulüm.
Bize çevirecek birkaç cümle bırak.
Beni yalnız bırak!
Tom'a söyleyeceğinden emin ol.
Avustralya hakkında sana bir şey söyleyeyim.
Bir doktora görünmelisin.
Bir şeye ihtiyacınız olursa aramaya çekinmeyin.