Examples of using "Persuadi" in a sentence and their turkish translations:
- Onu ikna etmekte başarısız olduk.
- Onu ikna edemedik.
Onu ikna etmemiz zor.
Biz onu ikna etmeye çalıştık.
Fikirden vazgeçmesi için onu ikna ettim.
Onu hatalı olduğuna ikna ettim.
O, onu toplantıya katılması için ikna etmeye çalıştı.
O, onunla gitmesi için onu ikna etmeye çalıştı.
O, onu bir boykot düzenlemesi için ikna etmeye çalıştı.
O, onu ikna etmek için elinden geleni yaptı.
O, teklifi reddetmemesi için onu ikna etmeye çalıştı.
- Onun yolculuğu iptal etmesini ikna etmeye çalışarak zor bir zaman geçirdim.
- Onu yolculuktan vazgeçirmeye çalışırken epey zorlandım.
O, onu, ona inci bir gerdanlık alması için ikna etmeye çalıştı.
Ben maymuna ateş etmemesi için polisi ikna ettim.