Translation of "Notas" in Turkish

- Está preocupado com suas notas?
- Está preocupada com suas notas?

Notların hakkında endişeli misin?

Eu estou tomando notas.

Not alıyorum.

Tom tirava boas notas.

Tom iyi notlar alırdı.

Como estão as suas notas?

Notların nasıl?

Você deveria ter tomado notas.

Sen not tutmalıydın.

- Eu preciso falar com você sobre as suas notas.
- Preciso falar com você sobre as suas notas.
- Eu preciso falar com você sobre as tuas notas.
- Preciso falar com você sobre as tuas notas.
- Eu preciso falar contigo sobre as tuas notas.
- Preciso falar com vocês sobre as notas.

Seninle notların hakkında konuşmam gerekiyor.

Você sempre mereceu tirar boas notas.

- Her zaman iyi notlar almaya layıktın.
- Her zaman iyi notlar almaya layıktınız.
- Her zaman iyi notlar almayı hak ederdiniz.
- Her zaman iyi notlar almayı hak ederdin.

Minhas notas estão acima da média

Benim notlarım ortalamanın üzerindedir.

Sempre obtive boas notas em francês.

Fransızcada her zaman iyi notlar aldım.

Tom tira boas notas em francês.

Tom Fransızcada iyi dereceler aldı.

Mary precisa melhorar as notas dela.

Mary notlarını artırmalı.

Tom precisa melhorar as suas notas.

Tom'un notlarını yükseltmesi gerekiyor.

As notas de Tom logo despencaram.

Tom'un notları yakın zaman içinde düştü.

Eu tenho boas notas em francês.

Fransızcada iyi notlar aldım.

As notas do Tom são excelentes.

Tom'un notları mükemmel.

Qual é a sua média de notas?

- Genel not ortalaman nedir?
- Not ortalaman kaç?

O Tom tira boas notas em francês.

Tom Fransızcada iyi notlar alır.

Eu costumava tirar boas notas em francês.

Ben Fransızcada iyi notlar alırdım.

Alunos tímidos geralmente recebem notas mais baixas.

Utangaç öğrenciler çoğunlukla daha düşük notlar alır.

Bill Gates recolhe algumas notas de De Vinci

Bill Gates de Da Vinci'nin bazı notlarını topluyor

As suas notas sãos melhores que as minhas.

Notların benimkilerden daha iyi.

Ele pegou as notas em todas as oportunidades.

O her fırsatta not aldı.

A música é o silêncio entre as notas.

Müzik notalar arasındaki sessizliktir.

Empreste-me um bloco de notas ou algo assim.

Bana bir bloknot ya da başka bir şey ver.

O Tom deu à Mary um molho de notas.

Tom Mary'ye bir yığın para verdi.

Sempre conseguindo as melhores notas da classe por seu trabalho.

hep en yüksek notları alan biri gibi görünüyordu.

Tomar notas em cada reunião é uma das obrigações oficiais.

Her toplantıda notlar almak resmi görevlerden biridir.

Em vez de tomar notas, passei a aula inteira rabiscando.

Notlar alma yerine bütün dersi orayı burayı karalayarak geçirdim.

Eu escrevi o número de telefone no bloco de notas.

Onun telefon numarasını bloknota yazdım.

Nesta escola, não existem notas, e os alunos não têm lição de casa.

Bu okulda hiç not yok ve öğrencilere ev ödevi verilmez.

Se você achar 30 euros na gaveta, é porquê eu tinha notas demais e as deixei com você.

Çekmecede 30 avro bulursan, çok banknotum olduğundandır ve onları sana bıraktım.