Examples of using "Tuas" in a sentence and their turkish translations:
Kız kardeşlerin nerede?
Düşüncen konuşmana, konuşman hareketine, hareketin kaderine yansır. Güzel düşün, güzel yaşa.
Kanıtınız nerede?
Bunlar senin eşyaların mı?
Pantolonun çok sıkı.
Sorduğun sorunun cevabını daha sonra vereceğim.
Tırnaklarınızı kesin.
Duygularını kontrol et.
Cümleleriniz çölde bir vaha gibiydi.
Eşyalarını yerine koy.
- Üzüntülerini unut.
- Acılarını unut.
Senin mektupların iki gün içinde varıyor.
Tom fikirlerinin aptalca olduğunu düşünüyor.
Onu talimatlarınıza göre yapacağım.
Tom seni özleyecek.
Elbiselerinize ve bisikletinize ihtiyacım var.
Silahlarınızı bırakın!
Bunlar senin kızların mı?
Mektuplarını buldun mu?
- Bende senin mektuplarından bir tane var.
- Senin mektuplarından birine sahibim.
Sözlerinizin gerçeğe uygun olup olmadığından emin değilim.
Ellerin temiz mi?
Giysilerin kirli.
Mektuplarınız iki gün içinde ulaşır.
Kızlarının ikisi de çok güzel.
Bu kitap senin ihtiyaçlarına uygun.
Sizi özledik.
Seninle notların hakkında konuşmam gerekiyor.
Sizin parmak izleriniz cinayet silahı üzerinde bulundu.
Tom'un anahtarlarını aldığını gördüm.
Bana Ermenistan'daki resimlerini göster.
Kaderim senin ellerinde.
Karar vermek senin ellerinde.
Bunlar senin.
Bütün soruların yanıtlanacak.
- Seni özledim.
- Seni özlüyorum.
Tekrar hoş geldiniz. Biz sizi özledik.
Sözlerine katılmıyor olabilirim ama seni sonuna kadar dinlerim.
- Seni çok özleyeceğiz.
- Seni şiddetle özleyeceğiz.