Translation of "Marie" in Turkish

- Marie tem que vir.
- É necessário que Marie venha.

- Mary gelmeli.
- Mary'nin gelmesi gerekiyor.
- Mary'nin gelmesi gerek.

- Marie está ajudando sua mãe.
- Marie ajuda sua mãe.
- Maria está ajudando sua mãe.

Marie annesine yardım ediyor.

O esposo de Marie a maltratava.

Mary'nin kocası ona kötü davrandı.

Marie está de volta da China.

Mary Çin'den döndü.

Você passou um tempo com Marie.

Sen Marie'yle zaman geçirdin.

- Tom subestimou Maria.
- Tom subestimou Marie.

Tom, Mary'yi küçümsedi.

- Marie correu.
- Mary correu.
- Maria correu.

Mary koştu.

Marie responde a pergunta do professor.

Mary öğretmenin sorusunu cevaplıyor.

Os pais de Marie são ricos.

Marie'nin ailesi zengin.

Foi Marie Curie quem descobriu o rádio.

Radyumu keşfeden Marie Curie idi.

Tom e Marie são os únicos sobreviventes.

Tom ve Mary tek hayatta kalanlar.

Marie estuda sempre duas horas por dia.

Mary, her zaman günde iki saat çalışır.

Karima perguntou a Marie onde estava o cachorro.

- Karima Marie'ye köpeğin nerede olduğunu sordu.
- Kerime, Meryem'e köpeğin nerede olduğunu sordu.

Marie Walewska se tornou amante de Napoleão para reforçar essa causa.

Bu sebepten ötürü Marie Walewska Napolyon'un metresi oldu.

Marie e seu marido receberam o Prêmio Nobel de Física em 1903.

Mary ve kocası 1903 yılında Nobel Fizik Ödülü'nü aldılar.