Translation of "Limites" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Limites" in a sentence and their turkish translations:

limites.

Sınırlar var.

Ela conhece seus limites.

O, kendi sınırlarını bilir.

Acha que passei dos limites?

Çok ileri gittiğimi mi düşünüyorsun.

A Internet não tem limites.

İnternet sınırsızdır.

O amor não conhece limites.

Aşk sınır tanımaz.

- Leila e Sami estão passando dos limites.
- Leila e Sami estão ultrapassando os limites.
- Leila e Sami estão indo além dos limites.

Leyla ve Sami çizgiyi aşıyorlar.

Ela queria testar os seus limites.

O, sınırlarını test etmek istedi.

É importante conhecer seus próprios limites.

Kendi sınırlarını bilmen önemlidir.

Desta vez, você passou dos limites.

Bu sefer, fazla ileri gittin!

Os seus limites não me delimitam.

Sizin sınırlar beni tutmaz.

A estupidez humana é sem limites.

İnsan aptallığı sınırsızdır.

A minha imaginação não tem limites.

Benim hayal gücüm sınırsızdır.

A vida num oásis urbano tem limites.

Şehrin içindeki bir vahada yaşamanın kısıtları vardır.

Mas uma vida sem limites traz complicações.

Fakat sınırsız bir hayat yaşamanın bedeli de var.

Os limites entre nós pareciam dissolver-se.

Onunla aramızdaki sınırlar yok olmuş gibiydi.

Os níveis de radiação estão dentro dos limites aceitáveis.

Radyasyon seviyeleri kabul edilebilir sınırlar içindedir.

- A natureza não conhece limites.
- A natureza não conhece fronteiras.

Doğa hiçbir sınır tanımaz.

Eu vou te ajudar dentro dos limites das minhas possibilidades.

Gücümün yettiğince sana yardım edeceğim.

- Desta vez você passou dos limites.
- Desta vez você foi longe demais.

- Bu defa çok ileri gittin.
- Bu sefer çizmeyi aştın.
- Bu kez haddini çok aştın.
- Bu defa ölçüyü kaçırdın.

O que eu quero dizer é que há limites que precisam ser estabelecidos e respeitados.

Demek istediğim kurulması ve saygı duyulması gereken sınırlar olduğudur.