Examples of using "Sami" in a sentence and their turkish translations:
Sami akıllıydı.
Sami biliyordu.
Sami ortadan kayboldu.
Sami parayı saydı.
Sami gizemli bir şekilde kayboldu.
- Sami ilgilendi.
- Sami ilgiliydi.
Sami onu önerdi.
Sami yakalandı.
Sami silahlıydı.
- Sami iki dilli büyüdü.
- Sami çift dilli büyüdü.
Sami neredeyse bayılıyordu.
Sami, Leyla'nın ölmesini istedi.
Sami daha fazla para istedi.
Sami, Vietnam'da görev yapıyordu.
Sami suçunu itiraf etti.
Sami korkunç şeyler yaptı.
Sami altı bira içti.
Sami'ye işkence ediliyordu.
Sami radyoloji çalışıyordu.
Sami çok sarhoştu.
- Sami camiyi terk etti.
- Sami camiden çıktı.
Sami hemen sonra ortadan kayboldu.
- Sami uyuşturucu zulalıyordu.
- Sami uyuşturucu stokluyordu.
Sami arabadadır.
Sami suşi yiyordu.
Sami çok şaşkındı.
Sami nerede olduğumu bilir.
Sami onu yapmadı.
Sami gerçekten aşıktı.
Sami bir camiyi ziyaret etti.
Sami camiye girdi.
Sami, Leyla'yı bıçaklamaya devam etmeye karar verdi.
Sami her iki suçu da itiraf etti.
- Sami Leyla'yla daha fazla zaman geçirdi.
- Sami, Leyla ile daha fazla vakit geçirdi.
Sami yakın mesafeden vuruldu.
Sami televizyonda olmak istemiyor.
- Sami Leyla hakkında konuşmadı.
- Sami Leyla'dan bahsetmedi.
Sami fikri beğenmedi.
Sami'nin karanlık bir sırrı vardı.
Sami garip bir itirafta bulundu.
Sami ailesini korumak istedi.
Sami'nin saçları dökülüyor.
Sami öç alma peşindeydi.
Sami henüz hazır değildi.
Sami, Leyla'yı doktorlara götürdü.
Sami polis tarafından bilgilendirildi.
Sami iğrenç bir suç işledi.
Sami boşanma hakkında konuşuyordu.
Sami kanepenin üzerinde uyuyordu.
- Sami, Viagra'yı almaya başladı.
- Sami, Viagra kullanmaya başladı.
Sami kaçmaya çalışıyordu.
Sami banyoya girdi.
Sami, Leyla'ya dikkat etti.
Sami bir bıçak kullanıyordu.
Sami işaret dilini öğrendi.
Sami, Mısır'da kalmak istiyor.
Sami bir barda.
- Sami gerçek bir itirafta bulundu.
- Sami gerçek bir günah çıkarma yaptı.
- Sami olayla ilgili ifade verdi.
- Sami kaza hakkında ifade verdi.
Sami okuldan uzaklaştırıldı.
Sami yeraltı otoparkından çıktı.
Sami akıllı telefonunda bir oyun oynadı.
Sami muhtemelen Leyla'ya tecavüz etmeye çalıştı.
Sami olağanüstü bir çocuktu.
Sami arabasını satmaya çalıştı.
Sami, Arapça konuşmayı öğrendi.
Sami kendisinin başının belada olduğunu biliyordu.
Sami, Leyla'yı suçlamak istemedi.
Sami tamamen masum bir insanı bıçakladı.
Leyla ve Sami çizgiyi aşıyorlar.
Sami biraz su istedi.
- Sami karısını kaybetmek istemedi.
- Sami karısını kaybetmek istemiyordu.
Sami'nin yasak ilişkisi patladı.
Sami, Mecid'den çok etkilendi.
Sami arkadaydı.
Sami bir hırsız, zinacı ve katildi.
Sami hâlen sorumluluk kabul etmedi.
Sami iki hayat sürüyordu.
Sami gece yarısına kadar çalıştı.
Sami Karayipler'e gidiyor.
Sami'nin mahkumiyeti onaylandı.
Sami, görkemli bir İngiliz malikanesine sahipti.
Sami kendi kızını öldürdü.
Sami'nin yanıtı Leyla'yı şok etti.
Sami ne olduğunu tarif etmeye çalıştı.
Sami, Mısır'a gitmek zorunda.
Sami yataktan bir yastık aldı.
Sami söylediğinden fazlasını biliyor.
Sami liseyi bitirmedi.
- Sami suçluydu.
- Sami faildi.
Sami altı yıl boyunca yorulmadan çalıştı.
- Sami onun hakkında hiçbir şey yapmayacak.
- Sami o konuda hiçbir şey yapmayacak.
Sami, Leyla'ya bakmaya devam etti.
- Sami, Layla'yı ortaokuldan tanıyor.
- Sami, ortaokuldan Layla'yı tanıyor.
Sami Layla'ya bir uyarı verdi.
Sami tenis takımındaydı.
Sami, İsa'nın çarmıha gerildiğine inanmadı.
Sami beni anlayan tek kişidir.
Sami, Leyla'nın nerede olduğunu bilmiyor.
- Sami, Leyla'nın eve gelmesini bekliyordu.
- Sami, Leyla'nın eve gelmesi için bekliyordu.