Examples of using "Instante" in a sentence and their turkish translations:
Bir saniye içinde geri döneceğim.
O, bir an tereddüt etti.
Tom bir süre izledi.
Bir anda her şey değişti.
Tom bir süre sessiz kaldı.
Az önce yağmur yağmaya başladı.
Ben bir an için dışarı çıktım.
Sonuna kadar savaşalım!
Bir saniye bekle.
Bana bir süre beklemem söylendi.
Bir süre kalabilir misin?
Bir süre bekleyin.
Tren bir an için durdu.
Gözünüzü toptan ayırırsanız hemen kaybolursunuz.
Telefonu bir süre kullanabilir miyim?
Çok geçmeden iyi olacağım.
Tom şu anda bana yardım ediyor.
Bir süre içinde geri döneceğim.
Şu anda sana garajda ihtiyacım var.
ama binlercesi bir anda karıncayiyene saldırırsa
Çantama bir süre göz kulak ol.
Şu an hatta bir arkadaşım var.
Onu öpmek büyülü, unutulmaz bir andı.
O, polisi gördüğü an kaçtı.
Gitmek üzere.
Bana tarağını bir dakika ödünç verir misin?
Sadece seninle biraz konuşmak istiyorum.
Bir an için Tom'un gülmeye başlayacağını düşündüm.
Sadece bir süre burada oturalım ve dinleyelim.
Eğer sakıncası yoksa bir süre yalnız bırakılmak istiyorum.
O, hiçbir zaman senin baş ağrını tedavi etmeyecek.
Vatanımızı korumak için sonuna kadar savaşacağız.
Işıklar şimdi söndü.
Ona bir dakika beklemesini rica ettim.
Şimdi gidemeyiz.
Bir an için gözlerinizi kapatın ve cevabı bulmaya çalışın.
ve o anda pars üstüme atladı ve beni yere yıktı.
Az önce bitirdik.
Gözlerimiz bir an için karşılaştı.
Lütfen biraz daha bekleyin.
Bizim her an ölebilir olduğumuzu bilmek üzücü.
Hemen ayrılman gerekir.