Examples of using "Estória" in a sentence and their turkish translations:
O tür hikaye bana çekici gelir.
Bu fantastik bir hikaye.
Bu hikaye doğru mu?
Tarih böyle başlar.
Ben de benzer bir hikaye işittim.
Hikayemi dinlemek istiyor musun?
Tüm hikayeyi dinlemek istiyorum.
Tom hikayeme inanmadı.
Bu okumaya değer bir hikayedir.
Bu hikaye tarafından gözyaşlarına boğuldum.
Hikâye Lizbon'da geçiyor.
Ben de böyle bir hikaye duydum.
Hikayenin geri kalanını dinlemek istiyorum.
Tom hikayeyi yüksek sesle okudu.
Tom'un hikayesine inanmıyorum.
Ne tür bir hikaye dinlemek istiyorsun?
Bu hikayeyi dinlemek istiyor musun yoksa istemiyor musun?
O hikayeyi o uydurdu.
Kısa bir hikaye yazmakla meşgulüm.
Neden bize bir hikâye anlatmıyorsun?
Hikâyemi dinlemek istiyor musun, istemiyor musun?
- Bana bir hikaye anlat.
- Bana bir hikaye anlatın.
Canım dedektif hikayesi okumayı istedi.
Onun hikayesi beni çocukluğuma geri götürdü.
O komik bir hikaye anlattı.
Hikayeyi okumadım.
Hikayenin mutlu bir sonu vardı.
Bu hikayenin mutlu bir sonu yok.
Bir hikaye nasıl anlatılır bilmiyor musun?
Sana bir hikaye anlatmamı ister misin?
Tom'un hikayeyi bitirecek zamanı yoktu.