Examples of using "Tipo" in a sentence and their turkish translations:
O benim tipim.
O tür hikaye bana çekici gelir.
O benim tipim.
Senin tipini biliyorum.
O tür istiyorum.
O ne tür bir gemi?
Ne tür ilaç aldın?
Ne tür iş yapıyorsunuz?
Her türlü hayvan var.
Ne tür tedavi alacağım?
Her çeşitten üç tane alacağım.
Sen benim tipimsin.
Mary benim tipim değil.
Kan grubunuz nedir?
Tom benim tipim.
O ne tür bir arabaydı?
O sessiz bir tip.
- En çok hangi tür insanları seversin?
- Senin tipin nedir?
Güller bir çiçek türüdürler ve güvercinler bir kuş türüdürler.
"En çok hangi tür kızlardan hoşlanırsın?" "Beni seven türdekilerden."
Hala bu tür hikayelere inanıyor musun?
En çok hangi tür yoğurdu seversin?
Bu tür şey çok sık olmaz.
Peki şimdi hangi işareti kullanalım?
Ne tür bir kitap istiyorsun?
Ne çeşit bir sandviç istiyorsun?
Ne tür iş yapıyorsun?
O biraz dahi.
Bu tür insanlara dayanamam.
Her türlü işi yaparım.
Bu tip bir kişi sıkıcıdır.
O tür kitaplar okumayın.
Bunlar aynı tür araba.
Ne tür sporlar yaparsın?
Favori suşi türün nedir?
Bu sanat türünü kim satın alıyor?
O ne tür bir balık?
Benim tipim değilsin.
O tür müziği sevmiyorum.
Ne tür araba sürüyorsun?
Ne tür bir parti istiyorsun?
Ne tür hediyeler aldın?
Tom ne tür söz verdi.
O benim tipim değil.
Ne çeşit bir evin var?
Ne tür yemek yiyorsunuz?
Bir tür ilaç tedavisine ihtiyacım var mı?
Ben savaşın her türüne karşıyım.
- Asla böyle şeyler yapmam.
- Hiç böyle şeyler yapmam.
Onun tipi değilim.
Ne tür kitaplar okursun?
Tom sanatsal tiptir.
Ne tür filmleri tercih edersin?
Asla bu tür bir kuş görmedim.
Sen ne tür bir bilim adamısın?
Bu tür şeyler zaman alır.
Ne tür bilgiye ihtiyacın var?
O ne tür bir sandviç?
Bu motosikletler aynı türdeler.
Ne tür insansın?
O tür davranış kabul edilemez.
Ne tür silah taşıyorsun?
O ne tür bir hasara sebep oldu?
O ne tür araba kullanır.
Ne tür şarap tavsiye edersiniz?
"Can't" diye bir sözcük yoktur.
Tom benim tipim değil.
Ne çeşit kameran var?
O tür şeyi severim.
Hangi iş dalındasınız?
- O ne tür bir kişi?
- O nasıl bir insan?
O tür bir şey olmayacak.
- O, ne tür İngilizce?
- Bu nasıl bir İngilizce böyle?
"Bir sorunumuz var." "Ne tür bir sorun?"
Daha önce bu tip bir şey gördüm.
Tom ne tür şarkılar söyler?
Bu tür şeyler yaparak büyümedim.
Bu benim en sevdiğim sandviç türüdür.
Bu gibi bir durumda ne yaparsın?
Bu tür lezzetler hiç bana göre olmamıştır.
Bana koruma sağlayacak bir şeye ihtiyacım olacak.
Bu tarzda bir motivasyona aşinayım.
her türlü kurulu düzene değil ama
birinci tür küçük gövdeli yarasalar
Ne tür film izlemek istiyorsun?
Ne tür bir iş arıyorsunuz?
O gerçekten bu tür düşünmeden nefret ediyor.
Bu tür mektuplar yazmaya kabul etmiyorum.
Ben bu tür filme dayanamam.
Bu tür müziğe tahammül edemiyorum.
Ben onun böyle bir şey olduğunu düşündüm.
Ne tür rüyalar görüyorsun?
Böyle bir kişi ilginç değildir.