Examples of using "Ouvir" in a sentence and their turkish translations:
Dinleyelim.
Duyabiliyor musun?
Onlar bizi duyacaklar.
Duyuyor musunuz?
Bunu duyduğuma üzgünüm.
Dinlemek ister misiniz?
Dinlemek istedik.
Müzik dinleyelim.
Biraz caz dinleyelim.
Radyo dinlemeyi durdurdum.
Tommy, beni duyabiliyor musun?
Seni duyamazlar.
Onu duyduğuma memnun oldum.
Bunu duyduğuma sevindim!
Hangi şarkıyı dinlemek istiyorsun?
İstediğin herhangi bir şeyi dinleyebilirsin.
Bunu duydunuz mu? Dana!
Dinleyin, duyuyor musunuz?
bu sese bir kulak verelim
Siz güçlükle duyabiliyorum.
Ben onu duyamıyorum.
Bunu dinlemek istiyor musun?
Tom'dan haber almak istiyorum.
Biz her şeyi duymak istiyoruz.
Bunu duyman gerekir.
Dikkat! Birisi bizi duyabilir!
Ben onu duyduğuma üzüldüm.
Nasıl dinleyeceğini bilmek önemlidir.
Beni duyabiliyor musun, Tom?
Konuşmanı dinlemeyi severim.
Bunu duyduğuma gerçekten üzgünüm.
Onlar senin şarkı söylediğini duymak istiyor.
O iç karartıcı görünüyor.
O şaşırtıcı görünüyor.
O korkunç görünüyor.
Tom bizi duyabilir.
Mazeretlerini duymak istemiyorum.
Tüm duymak istediğim bu.
Okyanusu buradan duyabiliriz.
Tom'u dinlemekten bıktım.
Dinleyin, duyuyor musunuz? Şuna bakın!
Seni iyi duyabiliyorum.
Pop müzik dinlemek istiyorum.
Ne duymak istiyorsun?
Teorilerini dinlemek istemiyorum.
- Tom podcast dinlemekten hoşlanıyor.
- Tom internete kopyalanan yayınları dinlemeyi sever.
Beni hâlâ duyuyor musun?
Tom bizi duyuyor gibi görünmüyor.
Tom yukarıdan geçen helikopterleri duyabiliyordu.
O parçayı hep dinlemek istemişimdir.
Dinlemek için buradayım.
Tom'u duyamadım.
Yeni şarkımı duymak ister misin?
Onun hakkında duymak istemiyorum.
Şimdi beni işitebiliyor musun?
Klasik müzik dinlemeyi seviyorum.
Susan müzik dinlemekten hoşlanır.
Senden haber almak istiyorum.
Tom radyo dinlemeyi sever.
Onun şikâyetlerini dinlemekten usandım.
Tom, bunu senden duymak istiyorum.
Tom'un sesini duymak istiyorum.
Haberi duyduğuma memnun oldum.
Ben kişisel sorunların hakkında duymak istemiyorum.
Bunu duydunuz mu? Bakın, bu su.
Onu duyduğuma çok üzüldüm.
Klasik müzik dinlemekten hoşlanır.
Haberi duyduğuma memnun oldum.
Sessiz ol! Bizi duyabilir.
O, onu duyduğuna memnundu.
Kızım beni dinlemeyecek.
Oğlum beni dinlemeyecek.
Bebeklerin ağlamasına katlanamam.
İnsanlar bunu duymak istemiyor.
Onun sesini duyduğunda geriye döndü.
Tom radyo dinliyor.
Şikayet etmeni dinlemek istemiyorum.
O, onu duymaktan mutlu olurdu.
Şikâyetlerini dinlemekten bıktım.
Tom'dan haber almak istemiyorum.
Boston hakkında daha çok dinlemek istiyorum.
Senden duymayı umut ediyordum.
O, büyüyen çimi duyabiliyor.
Senin sesini duymak istiyorum.
Ne duymak istersin?
Sesini yeniden duymak güzel.
Hikayemi dinlemek istiyor musun?
Tüm hikayeyi dinlemek istiyorum.
Akıllı bir lider ne zaman okuyacağını bilir.
Buradan denizi duyabiliyorum.
Bu sesli kitap dinlemeye değer.
Tom her ayrıntıyı duymak istiyordu.
Birçok genç insan artık radyo dinlemiyor.
Fikrinizi duymak istiyorum.