Examples of using "Escravos" in a sentence and their turkish translations:
Lincoln köleleri serbest bıraktı.
O, kölelerinin özgürlüğünü garantiledi.
bir grup siyahının köleleştirildiği
O, kölelerin serbest bırakılacağına söz verdi.
Lincoln, ülkedeki bütün kölelerin serbest bırakılması emrini verdi.
O, tek cevabın bir köle isyanı olduğunu söyledi.