Translation of "Negros" in Turkish

- Os quadros não são sempre negros.
- Os quadros-negros nem sempre são pretos.

Yazı Tahtaları her zaman siyah değildir.

Alguns negros buscam soluções mais radicais.

Bazı Siyahiler daha radikal çözümler arıyor.

Que começa com um grupo de negros escravos

bir grup siyahının köleleştirildiği

Pouco antes de hibernarem, estes ursos-negros vão à Baixa.

Bu kara ayılar, kış uykusuna yatmadan hemen önce kendilerini şehre atıyor.

- Os japoneses têm olhos negros.
- Os japoneses têm olhos escuros.

Japonların koyu gözleri vardır.

Ele acreditava que os negros poderiam vencer a luta pelos direitos igualitários sem violência.

O, siyahların şiddet olmaksızın eşit haklar için mücadelelerini kazanabileceklerine inanıyordu.

Não importando se são negros, brancos, amarelos ou normais, todos devem ter os mesmos direitos.

İnsanlar normal de olsalar; siyah, kahverengi veya sarı ırktan da olsalar hepsi aynı haklara sahip olmalıdır.

Que não gosta de ser incomodado. A população de rinocerontes-negros está a aumentar aos poucos.

Rahatsız edilmekten hoşlanmıyorlar. Siyah gergedan nüfusu yavaşça artmakta.

Buracos negros e buracos de minhoca são como atalhos deles, como uma guia de atalho novamente

Kara delikler ve solucan delikleri bunların kısa yolu gibi bir şey yani kısa yol sekmesi gibi yine

Os negros tinham de se sentar nas traseiras do autocarro ou ficar de pé se as traseiras estivessem cheias.

Siyah insanlar otobüsün arkasında oturmak ya da doluysa ayakta durmak zorunda kaldılar.