Examples of using "Doar" in a sentence and their turkish translations:
Tom para bağışlamak istiyor.
Tom para bağışlamak istedi.
Bugün kan bağışlamaya gittim.
- Sen bir kan verici olamazsın.
- Kan bağışçısı olamazsın.
- Tom'un bağışlayacağı çok şeyi var.
- Tom'un hediye olarak vereceği çok şeyi var.
Eğer bağış yaparsan,hasta memnun olacak.
- Sen hiç öldükten sonra organlarını bağışlamayı düşündün mü?
- Öldükten sonra hiç organlarınızı bağışlamayı düşündünüz mü?
- Öldükten sonra organlarını bağışlamayı hiç düşündün mü?
İhtiyacı olan çocuklara kitap bağışlayarak ne harika bir iş yapıyor!