Examples of using "Pensou" in a sentence and their turkish translations:
Onu düşündün mü?
Hiç öğretmen olmayı düşündün mü?
Sen her şeyi düşündün.
O, her şeyi düşündü.
O, her şeyi düşündü.
Bunu hiç düşünen oldu mu?
O iyi bir plan düşündü.
Tom, Mary hakkında düşünmüyordu.
Tom gelecek hakkında hiç düşünmedi.
Tom Mary'nin uyuduğunu düşünüyordu.
Tom onun bir bomba olduğunu düşündü.
Tom asla geleceği düşünmedi.
Tom öleceğini düşündü.
O, birkaç dakika düşündü.
Bunun kim olduğunu düşündün?
Bunu enine boyuna düşündün mü?
Hiç beni düşünüyor musun?
Onu yapmayı hiç düşündün mü?
Peki neden olduğunu hiç düşündünüz mü?
Tom, Mary'yi tanıdığımı düşündü.
Tom sarhoş olduğunu sandı.
Teklifimizi düşündün mü?
Tom, Mary'nin uyuduğunu düşündü.
Neden bunu daha önce düşünmedin?
Ken, Tom'un uyuduğunu düşündü.
Tom yalan söylediğimi düşündü.
Tom, Mary olduğumu düşündü.
Tom onu hayal kırıklığına uğratacağımı düşündü.
Tom bir silah sesi duyduğunu düşündü.
Tom, Mary'nin kaçtığını düşünüyordu..
Tom Mary'nin bir Kanadalı olduğunu düşündü.
Tom kaybettiğini sandığı anahtarları buldu.
Bizden ne zaman farklılaştığını hiç düşündünüz mü?
Bunun ilginç ve eğlenceli olacağını düşündü.
Meseleyi üç gün boyunca düşünüp taşındı.
Kedi için bir isim üzerinde karar verdiniz mi?
Tom Mary'nin intihar edeceğini asla düşünmedi.
Tom Boston'da olduğunuzu sanıyordu.
Tom hikayenin komik olduğunu düşündü.
Tom Mary'nin aptal olduğunu düşünüyordu.
Tom Mary'nin aç olduğunu düşünüyordu.
Tom muhtemelen meşgul olduğumu düşünüyordu.
Bir an için onu düşündü.
Tom bir köpek havlaması duyduğunu düşündü.
Polis, Leyla'nın kaçtığını düşündü.
Fadıl onu tekrar yapabileceğini düşündü.
Tom, Mary'nin Boston'da olduğunu düşünüyordu.
O bir ev satın alma olasılığına baktı.
Tom, Mary'nin para sorunları yaşadığını düşündü.
Hiç onu düşündün mü?
Mary Tom'u değişirebileceğini düşündü.
Bu kadar kolayca vazgeçeceğimi mi düşündün?
O, hayallerinin gerçek olacağını hiç düşünmemişti.
Mary, Tom'un uykuda olduğunu düşündü.
Tom muhtemelen şarap sevdiğimi sandı.
Tom muhtemelen okulda olduğumu düşünüyordu.
Tom muhtemelen meşgul olmadığımı düşünüyordu.
Tom muhtemelen Boston'u sevdiğimi düşünüyordu.
Tom evde kimsenin olmadığını düşündü.
Tom'un onun hakkında ne düşündüğünü merak ediyorum.
Fadıl mükemmel cinayet işlediğini düşündü.
Fark etmeyeceğimi düşündün, değil mi?
Tom John ve Mary'nin evli olduğunu düşünmüyordu.
Yağ seviyesini kontrol etmeyi düşündünüz mü?
Tom Mary'nin zaten eve gittiğini düşündü.
Tom testi geçebileceğini düşündüğünü söyledi.
Tom Mary'nin erkek arkadaşı olduğumu sandı.
O kendini ona sevdirebileceğini düşündü.
Tom Mary'nin yüzmek istemediğini düşündü.
Tom, Mary'nin doğru şeyi yapacağını düşündü.
Tom Mary'nin onu yapacağını düşündü.
Tom kimin onu havaalanına götüreceğini düşündü.
Tom Mary'nin bunu zaten yaptığını düşünüyor.
"Yılan yıldızları yemeğimi çalıyor." diye düşündü
"Saat kaç?" diye o merak etti.
- Sen hiç öldükten sonra organlarını bağışlamayı düşündün mü?
- Öldükten sonra hiç organlarınızı bağışlamayı düşündünüz mü?
- Öldükten sonra organlarını bağışlamayı hiç düşündün mü?
Tom istediği bütün zamana sahip olacağını düşündü.
Tom muhtemelen bu öğleden sonra sana yardım edebileceğimi düşündü.
Sen hiç hayatta ne yapmak istediğini düşündün mü?
Tom John'un niçin hastanede olduğunu Mary'nin bildiğini sanıyordu.
Tom bir botanikçi olmak istediğini düşündü.
Tom düşündüğümüzden daha da zengin olabilir.
Hiç hemşire olmayı düşündün mü?
Tom okulu bırakmayı düşündü fakat onun aleyhinde karar verdi.
Tom Mary'nin Python, JavaScript ve Perl'de nasıl program yapılacağını bildiğini düşündü.
Neden bunu yapmanın kötü bir fikir olduğunu düşündün?
Tom, Mary'nin bunu yapmak zorunda kalmayacağını düşündü.
- Onu söylemeden önce düşündün mü?
- Onu söylemeden önce düşündünüz mü?
Acilde tedavi olduktan sonra, Richard Fitzpatrick iyileştiğini düşünmüştü
Fakat sizler de maalesef benim de düz dünyayı savunduğumu düşündünüz
Şaka yaptığımı mı düşündünüz?
Tom ve Mary'nin evleneceğini düşünen tek kişi ben miyim?
Tom o konser için Mary'nin bir bilet almasının zor olacağını düşündü.
Ragnar'ın 'Oğullarım bunu bilseler gelip beni kurtarırlar' dediğini düşündü.
Tom Mary'nin saatte otuz dolardan daha fazla kazanamayacağını düşündü.
Tom öğretmenin ona bir günde bitiremeyeceği kadar fazla ev ödevi verdiğini düşündü.