Examples of using "Morrer" in a sentence and their turkish translations:
Ölmelisin.
Ölmek istemiyorum.
Ölmelisin.
Bırak öleyim.
Ölüm acı verir mi?
Ölmeyeceğim.
Ölmek istemiyorum.
"Öleceksin." "Hepimiz öleceğiz."
- Ölmeye hazırım.
- Ölmek için hazırım.
Yalnız ölmek istemiyorum.
Ölmeye hazır olun.
Ölmeyi hak etmiyorlar.
Biz ölmekten korkuyor muyuz?
O ölecek mi?
Ölebilirdi.
Ölebilirdi.
Ölecek miyim?
- Ölmek istiyorum.
- Ben ölmek istiyorum.
Ölmek istedim.
Tom ölmek istiyor.
Tom ölmek istedi.
Tom ölecek.
- Onlar ölecekler.
- Ölecekler.
Kimse ölmek istemez.
Hiç kimse ölmeyi hak etmiyor.
Ölmeyi asla deneme.
Ölmeyi tercih ederim.
Ölebilirdin.
Öleceğiz.
Öleceğim.
O ölecek.
Ölüyor muyum?
Esrar içenler ölecekler.
Ölmeliyim.
Ölmeli.
Ölmeye hazırım.
Baba, kurtar beni! Ölmek istemiyorum! Ölmek istemiyorum!
Ben bugün ölmeyeceğim.
Ben ölmek için hazır mıyım?
Sen hapishanede öleceksin.
O ölmek üzere.
Maria uykuda ölmek ister.
yoksa ölecek mi?
Yavaşça hayatını kaybediyor
Yarın ölebilirim.
Ölmek üzereyim.
Ben ölünceye kadar seni seveceğim.
Ben ölmekten korkuyorum.
- Burada ölemem.
- Ben burada ölemem.
Şimdi ölmek istemiyorum.
Daha ölmek istemiyorum.
Ölmeye hazırım.
Tom ölecek mi?
Hiç kimse böyle bir ölümü hak etmez.
Ölmek istemiyoruz.
Ölmek istemezler.
Tom ölmek istemiyor.
- Burada ölmek istemiyorum.
- Burada ölmek istemem.
Artık mutlu ölebilirim.
Onlar açlıktan ölecekler.
Ölmeyeceksin.
Henüz ölemem.
Hepimiz öleceğiz !
Ölmek istemiyorum.
Tom ölmeyi hak etmedi.
Tom az önce öldü.
Hepimiz öleceğiz.
Deneyerek öleceğim.
Hepiniz öleceksiniz.
Kraliçe ölmeli.
Ayrılık küçük bir ölüm, ölümse büyük bir ayrılıktır.
Teslim olmaktansa ölmeyi tercih ederim.
Ölmek zorunda olduğunu unutma.
telef olup ölüp gidiyorlar
Tom ölüme terk edildi.
Burada ölmeyeceksin.
Öleceğimi düşündüm.
Senin ölümünü izlemek istedim.
Ben böyle ölmek istemiyorum.
En azından mutlu öleceğim.
Tom öleceğini düşündü.
Sen hapishanede öleceksin.
Tom'un ölmesine izin vermeyeceğiz.
Bütün insanlar ölmeli.
Ölme zamanı değil.
Biz ölmene izin vermeyeceğiz.
Açlıktan öleceğiz.
Öleceksin.
Tom'un ölmesini gördüm.
Bugün ölmeyeceksin.
Tom ölmek üzere.
Tom ölmek zorunda değildi.