Examples of using "Oczekiwać" in a sentence and their turkish translations:
Tom ne bekleyeceğini biliyordu.
Ondan bir mektup bekliyor olacağım.
Ama burada fikir,
Başkalarının yardımlarını beklememelisiniz.
Şimdi, Tom, sana bütün cevapları vermemi bekleyemezsin.
Her zaman her şeyi düşünmemi bekleyemezsin.