Examples of using "Powinieneś" in a sentence and their turkish translations:
Uyuman gerek.
Gitmelisin.
Artık çalışmalısın, makinene geri gitmen gerekir.
Yasalara uymalısın.
- Sıkı çalışmalısın.
- Sıkı çalışman gerekiyor.
Daha iyi bilmelisin.
Daha az sigara içmelisin.
Onu bilmelisin.
Erken kalkmalısın.
Onu kapatmalısın.
Anneni dinlemelisin.
Gitmemelisin.
Sigarayı bırakmakmalısın.
Senin bir kitap yazman gerekir!
Gerçekten kalmalısın.
Tom'a sormalısın.
İçmemelisin.
Boston'u ziyaret etmelisin.
- Onu göz önünde bulundurman gerekir.
- Sen bunu bir düşün.
Belki durmalısın.
Bir deodorant kullanmalısın
Uyuman gerek.
Ceketini giymelisin.
Sen dikkat etmelisin.
Filmi görmeliydin.
Uruguaylılar için çalışmalısınız,
Borçlarını ödemen gerekir.
- Özür dilemelisin.
- Senin özür dilemen gerekir.
Hesabı ödememeliydin.
Onu daha önce uyarmalıydın.
Başkanlık için adaylığını koymalısın.
Kendine dikkat etmelisin.
Bir ara bunu denemelisin.
Yatağa geri dönmelisin.
- Sen eve dönmelisin.
- Eve dönmelisin.
Burada beklememen gerekir.
- Sen bir doktorla görüşmelisin.
- Doktora gitmelisin.
- Doktora görünmelisin.
Daha fazla çalışman gerekiyor.
Beni dinlemeliydin.
Kızgın olmamalısın.
Burada konuşmamalısın.
Bence işe başlamalısın.
Yatakta olmalısın.
Dinleniyor olmalısın.
- Eve gitmelisin.
- Eve gitmelisiniz.
- Gelmemeliydin.
- Gelmemeliydiniz.
Boston'u ziyaret etmeliydin.
Sözünü tutmalısın.
Görüşünü ifade etmelisin.
Bunu zaten biliyor olman lazım.
Bu pisliği temizlemen gerekir.
Planlamayı bana bırakmalısın.
Bir uzman doktorla konuşmalısın.
Belki bunu denemelisin.
Avustralya'ya gelmelisin.
Ona yalan söylememelisin.
Derhal polise ihbar etmelisin.
Durumundan yararlanmaya çalışmalısın.
Onu söylememelisin.
Burada yememelisin.
Gitmen gerektiğini düşünüyorum.
Ne düşündüğünü söylemelisin.
Daha fazla ders çalışmalısın.
Bütün pencereleri açmalısın.
Kovulman gerekirdi.
Derhal başlamalısın.
Bebeği yalnız bırakmamalısın.
Ondan tavsiye istemelisin.
En kötüsü için hazır olmalısınız.
Kendine daha iyi bakmalısın.
Bu kıza kendini tanıtmalıydın.
Bana bunun için bir özür borçlusun.
Her şeyde elinden geleni yapmalısın.
Onu yarına bırakmalısın.
Evet, her gün uygulaman gerekir.
Yarım saat daha erken ayrılmalıydın.
Baharatlı bir şey yememelisin.
Şimdi eve gitmelisin.
Doktorun talimatlarına uyman gerekiyor.
Dış görünüşe göre yargılamamalısın.
Kasabadan çıkmalısın.
Onu unutmamalısın.
Hâlâ yatakta olmalısın.
Gerçekten Tom'la konuşmalısın.
Onların yüzlerini görmeliydin.
İngilizceden vazgeçmemelisin.
- Ben ondan özür dilemen gerektiğini düşünüyorum.
- Sanırım ondan özür dilemelisin.
Senin teori ile pratiği birleştirmen gerekiyor..
Onu yapmamalıydın.
Bakman gereken bir şeyim var.
Bence gitmemelisin.
- Gerçekten daha çok çalışmalısın.
- Gerçekten daha çok çalışman gerekiyor.
Onu gerçekten kendin yapmalısın.
Daha fazla çalışmalıydın.
Cep telefonunu kapatmalısın.
Belki bir doktorla görüşmelisin?
Doğrudan Tom'la konuşuyor olmalısın.
Önce Tom'a sormalıydın.
Senin işte olman gerekmiyor mu?