Examples of using "Dam" in a sentence and their turkish translations:
Duman tüttürelim.
size bir tavsiye vermek istiyorum.
Size bildireceğim.
Sana bir kitap vereceğim.
Onu Tom'a vereceğim.
Bunu sana vereceğim.
Atlatabileceğim.
Ona bazı çiçekler vereceğim.
Tamam, işte helikopter geliyor. Dumanı tüttürelim.
Tamam, işte helikopter geliyor. Dumanı tüttürelim.
Bu kitabı sana vereceğim.
Bu kolyeyi size vereceğim.
Ben bu parayı size vereceğim.
Sana önceden bildireceğim.
Sana yarın bildireceğim.
Size önceden bildireceğim.
Sana iyi bir öğüt vereceğim.
Belki gelecek sefer.
- Sana beş dolar vereceğim.
- Sana beş dolar veririm.
Ben daha sonra sana bildireceğim.
Bu kamerayı size vereceğim.
Şu genç bayan bir hemşiredir.
Sana hiç para vermeyeceğim.
Ona bir şans daha vereceğim.
Hak ettiğin her şeyi sana vereceğim.
Senin aradığını onlara bildireceğim.
Senin aradığını ona bildireceğim.
Senin aradığını ona bildireceğim.
Payımın yarısını sana vereceğim.
Sana istediğin bir şey vereceğim.
Unutmadan önce bunu sana vereyim.
Doğum günün için sana bir bisiklet ısmarlayacağım.
Pazartesi günü sana bildireceğim.
Sana istediğin bir şeyi vereceğim.
Sana daha fazla para vermeyeceğim.
Ben sana ne olduğunu bildireceğim.
Düşünmen için sana bir gün mühlet vereceğim.
- Bana bir dondurma alırsan sana bir öpücük veririm.
- Bana bir dondurma alırsan sana bir öpücük vereceğim.
Seni gidişattan haberdar edeceğim.
Ne zaman varacağımızı Tom'a bildireceğim.
Sana içecek bir şey vereyim.
O olursa sana bildireceğim.
İyi zamanlama. Ben seni yeni modelin test sürüşüne alacağım.
Bunu alırsan, sana yüzde on beş indirim yapacağım.
Eve geldiğimde ona haber vereceğim.
Sana bazı tavsiyeler vereyim - rüzgâr yönünde çiş yapmayın!
Keşke ona verdiğimi şikayet etmeden yese.
Eğer Tom erken gelirse sana bildiririm.
Garip bir şey olursa haber veririm.
Hayır, oraya ulaşamıyorum. Belki bir dahaki sefer ulaşabilirim.
Burada kaçmana izin vermeyeceğim.
Ben bir kredi almayı gerekli buldum.
Aksine eğer size yazmazsam, pazar günü sizi ziyaret edeceğim.
Artık yürüyemiyorum.
Tom beni tehdit etti. O, eğer ona para vermezsem, parmaklarımdan birini keseceğini söyledi.
Şimdi, Tom, sana bütün cevapları vermemi bekleyemezsin.
İstemediğim bir şeyi yapmam için bana baskı yapılmayacak.