Translation of "éltek" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "éltek" in a sentence and their turkish translations:

Békében éltek.

Onlar barış içinde yaşadı.

Hányan éltek itt?

Kaçınız burada yaşıyor?

Mindketten Bostonban éltek.

Onların her ikisi de Boston'da yaşadı.

Az emberek falvakban éltek.

İnsanlar köylerde yaşıyordu.

Nagyon boldog házas életet éltek.

Çok mutlu bir evlilik hayatı yaşadılar.

Ebben a faluban boldogan éltek.

Bu köyde, onlar mutlu bir hayat yaşadı.

Két évig éltek együtt, mielőtt összeházasodtak.

Onlar evlenmeden önce iki yıl birlikte yaşadı.

Amikor mi összeházasodtunk, szülei már nem éltek.

Evlendiğimizde onun anne ve babası çoktan ölmüştü.

Tudtad, hogy ezen a hegyen rókák éltek?

- Bazı tilkilerin bu dağda yaşadığını biliyor muydun?
- Bu dağda birkaç tilki yaşadığını biliyor muydun?

És boldogan éltek, míg meg nem haltak.

Ve ondan sonra hep mutlu yaşadılar.

Tom és Mari házasságuk óta Bostonban éltek.

Tom ve Mary, evlendiklerinden beri Boston'da yaşıyorlar.

- Miért is váltatok el, ha még mindig együtt éltek?
- Minek váltatok el tulajdonképpen, ha továbbra is együtt éltek?

Hâlâ birlikte yaşıyorsan neden gerçekten boşandın?

Palesztina felosztása előtt is éltek zsidók arab országokban.

Arap ülkelerinde Filistin'in bölünmesinden önce Yahudiler vardı.

- Miből éltek?
- Miből él ön?
- Ön mivel foglalkozik?

- Geçimini nasıl sağlarsın?
- Geçinmek için ne yaparsın?

- Törökországban élsz?
- Ön Törökországban él?
- Törökországban éltek?
- Törökországban élnek önök?

- Türkiye'de mi yaşıyorsun?
- Türkiye'de mi yaşıyorsunuz?

- Boldogan éltek, még ha szegények is voltak.
- Szegénységük ellenére, boldogok voltak.

Fakir olmalarına rağmen, onlar mutluydu.

Amikor utoljára voltam náluk, akkor még egy kis kétszobás lakásban éltek.

Ben son kez onların evindeyken onlar küçük iki odalı bir dairede yaşıyorlardı.

Az oroszok még soha nem éltek olyan rosszul, mint Obama hivatali ideje alatt.

Ruslar asla Obama yönetiminin altındaki kadar kötü yaşamadı.

- Egy róka meg egy medve együtt élt.
- Egy róka és egy medve együtt éltek.

Bir tilki ve ayı birlikte yaşadılar.

- Hol élsz?
- Hol laknak önök?
- Hol laksz?
- Hol él ön?
- Hol éltek?
- Hol lakik ön?
- Hol laktok?
- Hol lakik?
- Merre laksz?

- Nerede yaşıyorsun?
- Nerede yaşıyorsunuz?
- Nerede yaşarsın?
- Nerede yaşarsınız?