Examples of using "Szülei" in a sentence and their turkish translations:
Onun ebeveynleri beni sever.
Onun ailesi beni sevdi.
Tom'un ebeveynlerinin ikisi de öğretmen.
Tom'un ailesi çıldırdı.
Ailesi ondan nefret ediyor.
Siz Tom'un ebeveynleri olmalısınız.
Ebeveynleri bile.
Mary'nin ebeveynleri Tom'dan nefret eder.
Onun ebeveynleri ondan nefret eder.
- Ebeveynlerin nasıl?
- Ailen nasıl?
Tom'un ailesi onu terk etti.
Onun ebeveynleri iyi.
Onun ailesi beni yemeğe davet etti.
Tom'un ailesi Boston'da yaşıyor.
Tom'un anne-babası avukattı.
Tom'un annesi babası hippiydi.
Tom'un ebeveynleri de şarkıcı.
O, anne ve babasının bilgisi olmadan evlendi.
Tom ebeveynlerinden daha fazla para kazanır.
Yedi yaşındayken ebeveynleri boşanıyor.
- Ebeveynleri onun kolej eğitimi için birikim yapıyorlar.
- Onun ebeveynleri onun üniversite eğitimi için para biriktiriyor.
Onun ebeveynleri şehir dışındaydı.
Tom'un ebeveynleri benimkilerden daha yaşlı.
Tom'un ebeveynleri bitiş çizgisinde onu bekliyor.
Tom ebeveynlerinin boşanacağını söyledi.
O güçlüklerle karşılaştığında, ebeveynlerinden yardım istedi.
Evlendiğimizde onun anne ve babası çoktan ölmüştü.
Tom onun ebeveynlerinin istememesine rağmen bir dansçı oldu.
Onun anne ve babası, benimkilerden daha yaşlılar.
yoksulluğun önemli olmadığını ileri sürebilirsiniz.
Ona bir şey öğretecek bir annesi ya da babası yok. Tek başına.
Onun ebeveynlerinin yarın gelip gelmeyeceklerini bilmiyorum.
Tom'un ebeveynleri sadece çocukların hatırı için birlikte kaldı.
Ebeveynleri öldüğünden beri bu çocuğa ben bakıyorum.
Onun ebeveynleri Japon olduğu için Mary evde genellikle Japonca konuşur.
Onun ebeveynleri Fransız olduğu için, Tom genellikle evde Fransızca konuşur.
O çok küçükken Tom'un anne ve babası boşandılar.
Tom'un ebeveynlerinin her ikisi de o hala bir çocukken öldüler.
Ebeveynleri onun yapmasını istemese bile o, onunla evlenmeye karar verdi.
Tom'un ailesi ona benim ebeveynlerimin yapmama izin vermediği bir sürü şeyi yapmasına izin verir.
Ebeveynleri çok fakirdi ve oğullarını üniversiteye göndermeyi göze alamadılar.
Tom'un ebeveynleri olmadan müzeye girmesine izin verilmeyeceğinin farkında olmamasının pek mümkün olmadığını düşünüyorum.
Tom, anne ve babasının kendisine yapmış olduğu hataları kendi çocuklarına yapmamak konusunda kararlıydı.