Translation of "Együtt" in Turkish

0.021 sec.

Examples of using "Együtt" in a sentence and their turkish translations:

- Együtt bringázunk.
- Együtt tekerünk.
- Együtt biciklizünk.
- Együtt kerékpározunk.
- Együtt megyünk biciklizni.
- Együtt szaggatunk bringával.
- Együtt bicajozunk.

Birlikte bisiklete bineriz.

- Együtt élünk.
- Együtt lakunk.

Birlikte yaşıyoruz.

- Együtt távoztunk.
- Együtt mentünk el.

Birlikte gittik.

- Gyakran eszünk együtt.
- Gyakran étkezünk együtt.

Çoğu zaman birlikte yemek yeriz.

Együtt énekeltünk,

Birlikte şarkılar söyledik,

Együtt utaztunk.

Birlikte seyahat ettik.

Csináljuk együtt!

Bunu birlikte yapalım.

Maradjatok együtt!

Birlikte kalın.

Együtt érzek.

Başsağlığı dilerim.

Együtt sírtunk.

Birlikte ağladık.

Együtt voltunk.

Biz beraberdik.

Együtt játszanak.

Onlar birlikte çalıyorlar.

Együtt kosárlabdázunk.

Birlikte basketbol oynuyoruz.

Együtt tévézünk.

Biz birlikte televizyon izleriz.

Énekelhetnénk együtt.

Birlikte şarkı söyleyebiliriz.

Együtt döntünk.

Biz birlikte karar veririz.

Csináljuk együtt.

Onu birlikte yapalım.

Együtt dolgoztunk.

- Biz birlikte çalıştık.
- Beraber çalıştık.

Együtt vacsoráztunk.

Biz birlikte akşam yemeği yedik.

Együtt dolgozunk.

Biz birlikte çalışıyoruz.

Együtt jöttek.

Onlar birlikte geldiler.

Együtt voltak.

Onlar birlikteydiler.

Együtt dolgoznak.

Onlar birlikte çalışırlar.

Együtt kávéztunk.

Biz birlikte kahve içtik.

Utazzunk együtt!

Birlikte seyahat edelim.

Együtt ebédeltek.

Birlikte öğle yemeği yediler.

Együtt ebédeltünk.

Birlikte öğle yemeği yedik.

Aranyosak együtt.

Onlar birlikte sevimli görünüyor.

Menjünk együtt!

Birlikte gidelim.

Együtt élünk.

Birlikte yaşıyoruz.

- Mi ezt együtt csináljuk.
- Együtt fogjuk megcsinálni.

Bunu birlikte yapacağız.

- Csináljunk együtt reggelit?
- Együtt készítjük el a reggelit?
- Készítsük el együtt a reggelit?
- A reggelit együtt készítjük el?

Beraber kahvaltı edelim mi?

- Együtt dolgozunk.
- Közösen dolgozunk.
- Együtt végezzük a munkát.

Birlikte çalışıyoruz.

- Együtt buliztunk.
- Közösen buliztunk.
- Együtt csapattuk a bulit.

Birlikte kutladık.

Gyakran ebédelünk együtt.

Biz sık sık birlikte öğle yemeği yeriz.

Gyakran együtt ebédelünk.

Biz sık sık birlikte öğle yemeği yeriz.

Ezt csináljuk együtt.

Onu seninle birlikte yapacağım.

Nem élünk együtt.

Biz ayrıldık.

Együtt jártunk iskolába.

Birlikte okula gittik.

Nagyszerűen festünk együtt.

Birlikte harika görünüyoruz.

Együtt rúgtunk be.

Biz birlikte sarhoş olduk.

Most együtt élünk.

Şimdi birlikte yaşıyoruz.

Együtt kellene mennünk.

Biz birlikte gitmeliyiz.

Olyan édesek együtt.

Onlar birlikte çok sevimli görünüyorlar.

Sokat szenvedtünk együtt.

Biz birlikte çok acı çektik.

Együtt megyünk templomba.

Kiliseye birlikte gideriz.

Most együtt lehetünk.

Şimdi birlikte olabiliriz.

Mindannyian együtt leszünk.

Hepimiz birlikte olacağız.

Menjünk mindannyian együtt!

Hep birlikte gidelim.

Együtt kellene lennünk.

Birlikte olmalıyız.

Együtt kell maradnunk.

Birlikte kalmalıyız.

Éppen együtt dolgoztunk.

Biz birlikte çalışıyorduk.

Esetlenül táncoltak együtt.

Onlar birlikte acemice dans ettiler.

Együtt kellene ünnepelnünk.

Biz birlikte kutlamalıyız.

Együtt fogunk működni.

İşbirliği yapacağız.

Tom együtt érzett.

Tom sempati duydu.

Nem működsz együtt.

İş birliği yapmıyorsun.

Nem működtök együtt.

- Sen işbirliği yapmıyorsun.
- İşbirliği yapmıyorsunuz.

Menjünk együtt színházba.

Birlikte tiyatroya gidelim.

Együtt fogunk ebédelni.

Biz öğle yemeği için buluşuyoruz.

Hamarosan együtt leszünk.

Yakında birlikte olacağız.

Kint voltunk együtt.

Birlikte dışarıdaydık.

Próbáljatok együtt dolgozni.

Birlikte çalışmaya çalış.

Együtt mentünk Bostonba.

Birlikte Boston'a gittik.

Együtt voltál valakivel?

- Biriyle birlikte miydin?
- Biriyle miydin?

Együtt kell működnünk.

İşbirliği yapmak zorundayız.

Gyakran utazunk együtt.

Sık sık birlikte seyahat ederiz.

Együtt kellene ennünk.

Biz birlikte yemeliyiz.

Együtt tanultunk franciát.

Biz birlikte Fransızca öğrendik.

Menjünk együtt piknikezni!

Birlikte pikniğe gidelim.

- Együtt kell dolgoznunk.
- Össze kell dolgoznunk.
- Együtt kell működnünk.

Birlikte çalışmalıyız.

- Mindig együtt megyünk haza.
- Mi mindig együtt megyünk haza.

Biz her zaman eve birlikte gideriz.

Így partereinkkel együtt lassacskán

Böyle az az, ortaklarımızla çalışarak,

Újra együtt a család.

Hepsi tekrar bir arada.

Mindig, mindenben együtt voltunk.

Ve her zaman, her yerde birlikteydik.

Együtt végeztek a Juilliardon,

Juilliard'tan birlikte mezun olduktan sonra

Jól néztek ki együtt.

Birlikte iyi görünüyorsunuz.

Szeretnéd, hogy együtt ebédeljünk?

Birlikte öğle yemeği yemek ister misiniz?

Vacsorázzunk együtt ma este!

Bu gece birlikte yiyelim.

Jól tudunk együtt dolgozni.

Birlikte iyi çalışırız.

Nagyon boldogok voltunk együtt.

Biz birlikte çok mutluyuz.

Valakivel együtt fogok vacsorázni.

Akşam yemeği için birisiyle buluşacağım.

Együtt túl leszünk rajta.

Bunu birlikte başaracağız.

Nagyon jók vagyunk együtt.

Birlikte harikayız.

Együtt kell élnem ezzel.

Onunla yaşamak zorundayım.

Ennyi rakás hülye együtt!

- Aptal sürüsü!
- Bir avuç salak işte!

Megegyeztek, hogy együtt dolgoznak.

Birlikte çalışmayı kabul ettiler.

Nem lógok együtt Tomival.

Tom'la takılmıyorum.

Együtt töltötték a vakációt.

Onlar birlikte tatil yaptılar.

Együtt képesek vagyunk rá.

Bunu birlikte yapabiliriz!

- Énekeljünk közösen!
- Daloljunk együtt.

Birlikte şarkı söyleyelim.

Mindannyian együtt fogunk menni.

Hepimiz birlikte gideceğiz.

Sok időt töltünk együtt.

Birlikte çok zaman geçiriyoruz.

Maradjunk együtt! Így biztonságosabb.

Birlikte kalalım. O şekilde daha güvenli olacaktır.

Régen együtt jártunk horgászni.

Biz birlikte balık tutmaya giderdik.

Mindenki együtt érzett vele.

Herkes onunla duygularını paylaştı.

Olyan boldogok voltak együtt.

Birlikte çok mutluydular.

Mi mindig együtt dolgozunk.

Biz her zaman birlikte çalışırız.