Translation of "Emberek" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Emberek" in a sentence and their turkish translations:

Emberek, emberek

Arkdaşlar, arkadaşlar.

"Itt emberek élnek. Itt emberek élnek.

"burada insanlar yaşıyor, burada insanlar yaşıyor."

Felnőtt emberek.

Onlar yetişkinler.

Emberek haldokolnak.

İnsanlar ölüyor.

Emberek vagyunk.

Biz insanız.

Emberek,emberek, sőt, akár jó munkavállalók is,

Bunlar iyi insanlardı, belki de çok iyi çalışanlardı

- Kik ezek az emberek?
- Kik azok az emberek?

- Şu kişiler kim?
- O insanlar kim?

emberek alkották embereknek,

insanlar tarafından insanlar için yapıldı

Itt emberek élnek."

''Burada insanlar yaşıyor.''

Ám mi, emberek,

Ama bizler, insanlar olarak,

Ők jó emberek.

Onlar iyi insanlar.

Az emberek lusták.

İnsanlar tembel.

Az emberek beszélnek.

İnsanlar konuşuyor.

Tartsanak ki, emberek!

Orada bekleyin, millet.

Megszólnak az emberek.

İnsanlar konuşacak.

Mindannyian emberek vagyunk.

Hepimiz insanız.

Az emberek bonyolultak.

İnsanlar komplike.

Az emberek hülyék.

İnsanlar aptal.

Az emberek változnak.

İnsanlar değişir.

Mind jó emberek.

Onların hepsi iyi çocuklar.

- Minnesota államban kedves emberek élnek.
- Az emberek Minnesotában kedvesek.

Minnesota'daki insanlar hoştur.

- Miért járnak az emberek moziba?
- Miért mennek az emberek moziba?

İnsanlar neden sinemaya gidiyorlar?

- Ezek az emberek mindent elvesztettek.
- Ezek az emberek mindent elveszítettek.

Bu insanlar her şeyi kaybettiler.

Még mindig emberek alkotják,

Hâlâ insanlar tarafından yaratılıyorlar

Emberek ezrei haltak meg,

Binlerce insan hayatını kaybetti,

Lakható az emberek számára,

aslında insan yaşamı için yaşanabilir olan

Az emberek másképp kezelnek.

insanlar size farklı davranıyor.

Megdöbbentett az emberek viselkedése:

Beni en çok etkileyen ise insanların davranışlarını görmek oldu.

Nagymamát emberek vették körül,

etrafı insanlarla çevrilmişti.

Az emberek kreativitása elértéktelenedik.

insanlar artık yaratıcılıklarıyla değerlendirilmiyorlar.

Kiváló, tehetséges emberek, összehangoltság,

aşırı yetenekli insanlar, sıralama

Emberek éhezhetnek, kormányok bukhatnak.

İnsanlar açlık çekebilir ve hükümetler düşebilir.

Az emberek annyira csodálják,

insanlar bu dağı görmek için Nepal'e geliyor

Az emberek követték őt.

Adamlar onu izledi.

Kint maradtak az emberek.

İnsanlar dışarıda kalıyor.

Az emberek képesek változni?

İnsanlar değişebilir mi?

Vannak emberek a házban.

Evde insanlar var.

Az emberek szeretni szoktak.

İnsanlar beni sevme eğiliminde.

Az emberek falvakban éltek.

İnsanlar köylerde yaşıyordu.

Kik ezek az emberek?

Bu insanlar kimdir?

Az emberek ostoba állatok.

İnsanlar aptal hayvanlardır.

Nagyon szeretlek titeket, emberek.

Siz insanları seviyorum.

Miért tapsolnak az emberek?

İnsanlar niçin alkışlıyor?

Rendben, emberek, akkor gyerünk!

Pekala, millet, gidelim.

Az emberek érző lények.

İnsanlar duyarlı yaratıklardır.

Az emberek általában ostobák.

İnsanlar genellikle aptaldır.

Az emberek szeretnek engem.

İnsanlar beni seviyor.

Az emberek tudatos lények.

İnsanlar bilinçli varlıklardır.

Az emberek dühösek voltak.

İnsanlar kızgın.

A szüleim nagyszerű emberek.

Ebeveynlerim harika.

Az emberek szeretik Tomit.

İnsanlar Tom'u seviyor.

Mindenhonnan jöttek az emberek.

İnsanlar her yerden geldi.

Jó napot, jó emberek!

Merhaba, iyi insanlar!

A főnökök is emberek.

Patronlar da insan.

A nők is emberek.

Kadınlar insanlardır.

Új emberek - új törvények.

Yeni insanlar, yeni yasalar.

Megszavazták az emberek Novemberben.

Halk Kasım ayında oy verdi.

Az emberek szeretnek pletykálkodni.

İnsanlar dedikodu yapmaktan hoşlanır.

Ezek az emberek veszélyesek.

Bu insanlar tehlikeli.

Az emberek miért horkolnak?

İnsanlar neden horluyor?

Miért hazudnak az emberek?

İnsanlar neden yalan söyler?

- Miért ölik meg magukat az emberek?
- Miért lesznek az emberek öngyilkosok?

İnsanlar neden kendilerini öldürürler?

- Az emberek miért félnek a rendőrségtől?
- Az emberek miért tartanak a rendőrségtől?

İnsanlar neden polisten korkar?

Emberek és állatok esetében egyaránt –

Hayvanlar için de insanlar için de,

Emellett bünteti az emberek elköltözését

ve aynı zamanda insanların dolaşımını,

Tudom, mindenütt vannak jó emberek.

İyi insanlar var, biliyorum.

A változást szenvedélyesen szorgalmazó emberek

İnsanların değişimle ilgili hissettiği tutku;

Most bűnbakot keresnek az emberek,

İnsanların günah keçileri aradıkları bir anla uğraşıyoruz

Mi, emberek, óvjuk létünk lángját

Biz, insanlar olarak varlığımızın ateşini

Ezen a bolygón emberek élnek.

Bu gezegende insanlar var.

Az emberek magukat látták Anában.

Ana'da kendilerini gördükleri yerlere.

Az emberek így békén hagytak,

ve insanlar beni yalnız bırakacaktı

Mégis emberek százmilliói nézik otthonról,

fakat şimdiden yüz milyonlarca insan evlerinden izliyorlar

Amit mi, emberek valaha láttunk.

teknolojideki en hızlı devrimi gerçekleştiriyorlar.

Ahol az emberek párbeszédeket kezdeményezhetnek.

insanlar için güvenli ve açık bir diyalog olmasını istedim.

És mindig lesznek gazdag emberek.

Ve her zaman zengin insanlar olacak.

Az emberek elvégezték a kísérletet.

İnsanlar bu deneyi gerçekten yaptı.

Az emberek Dave-nek hívják.

İnsanlar ona Dave diyor.

Mit esznek az emberek Egyiptomban?

İnsanlar Mısır'da ne yerler?

A beteg emberek általában pesszimisták.

Hasta insanlar kötümser olma eğilimindedirler.

"Ostoba emberek", mondta a mókus.

Sincap "aptal insanlar" dedi.

Jól van, emberek! Ideje hazamenni!

Tamam, arkadaşlar, ev gitme zamanı.

Miért járnak az emberek moziba?

Neden insanlar sinemaya gidiyor?

Az emberek miért nem hibernálnak?

Neden insanlar kış uykusuna yatmazlar?

Mit fognak gondolni az emberek?

İnsanlar ne düşünecek?

Hadd menjenek ezek az emberek.

Bu insanların gitmesine izin ver.

Miért végeznek az emberek magukkal?

İnsanlar neden intihar ederler?

Az emberek néha igazán ostobák.

İnsanlar bazen gerçekten aptal.

Ne menj más emberek területére!

Yabancıların arazisinde yürüme.

Itt az emberek nagyon betegek!

Buradaki insanlar çok hasta!

Az emberek gyakran rosszul választanak.

İnsanlar sık sık kötü seçimler yapar.

Az emberek tényleg féltek tőle.

İnsanlar gerçekten ondan korkuyorlardı.

Öröm volt magukkal dolgozni, emberek.

Siz insanlarla çalışmak bir zevkti.

Ezt nem értik az emberek.

İnsanların anlamadığı şey bu.

Tudom, mit akarnak az emberek.

İnsanların ne istediğini biliyorum.

Az emberek miért irigykednek egymásra?

İnsanlar niye birbirlerini kıskanırlar?

Emberek milliói voltak munkanélküliek akkor.

Milyonlarca insan işsiz kaldı.

Az emberek manapság tovább élnek.

Günümüzde insanlar daha uzun yaşıyor.