Examples of using "éljek" in a sentence and their turkish translations:
Yaşamayı hak etmiyorum.
Amerika'da yaşamaya alışıyordum.
Yaşamak için bir nedenim yok.
Ben burada yaşamaya alışabilirim.
nasıl yaşayacağım hakkında hiçbir fikrim olmadığını fark ettim.
Belki de burada yaşamaya alışabilirim.
kendi bütün ve gerçek kişiliğimle var olmaya hazırım.
Artık burada yaşamayı göze alamıyorum.