Examples of using "Tudnám" in a sentence and their turkish translations:
Keşke bilsem.
- Keşke bilsem.
- Keşke bilseydim!
Nasıl anlamanızı sağlayabilirim?
- Keşke yapabilsem.
- Keşke yapabilsem!
Keşke onun adını bilsem.
Nereden bileyim?
Keşke ne olduğunu bilsem.
Bunu sonsuza dek yapabilirim.
Seni öldürebilirim.
Bundan daha açık anlatamam.
Keşke onun nerede olduğunu bilsem!
Keşke Tom'un kim olduğunu bilsem.
Bütün gece bunu yapabilirim.
"Tom buraya ne zaman varacak?" "Gerçekten bilmeyi isterim."
Bu cümleyi nasıl değiştirebilirim?
- Onun ne olduğunu bilseydim keşke.
- Keşke onun ne olduğunu bilsem.
Bununla nasıl başa çıkacağımı merak ediyordum.
Keşke onu değiştirebilsem.
Ben burada yaşamaya alışabilirim.
Keşke kendi başıma yapsaydım.
Bunu satabilirim.
Belki de burada yaşamaya alışabilirim.
Ben muhtemelen bunu yapmaya alışabilirim.
Keşke bu iş bitse.
Hayır, nereden bileyim.
Sağlıklı olsaydım, çalışmalarıma devam edebilirdim.
Keşke Tom'u benimle konuşturabilsem.
Bizimle partner olmaları ve daha anlamlı yatırım yapmaları için
Onun nerede olduğunu nasıl bilmem gerekiyor?
O gitar o kadar pahalı olmasa, onu alabilirim.
Onu nereden buldun? Ormanda bir yerde. Kesin olarak söyleyemem.
Ben bu kokuya alışabileceğimi sanmıyorum.
Sanırım seni her gün görmeye alışabilirim.
Ne bileyim ben?
Yardımınla yapabildim.
Bu problemi çözmem zor.