Translation of "Werbung" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Werbung" in a sentence and their turkish translations:

Schon wieder Werbung!

Yine reklam verdi ya!

Die Straße war voller Werbung.

Cadde reklamlarla doluydu.

Hier könnte Ihre Werbung stehen.

Reklamınız burada olabilirdi.

Sieh dir Youtube ohne Werbung an

Youtube reklamsız izleyin

Hast du die neue Werbung gesehen?

Yeni reklamı gördün mü?

Auf Tatoeba gibt es keine Werbung.

Tatoeba'da hiçbir reklam bulunmamaktadır.

- Die Firma gibt viel Geld für Werbung aus.
- Die Firma steckt viel Geld in Werbung.

Şirket reklama çok para harcıyor.

Wir schienen Werbung erhalten zu haben, aber

Reklam almış gibi olduk ama

Wir sollten an Kinder gerichtete Werbung verbieten.

Çocuklara yönelik amaçlanmış reklamı yasaklamalıyız.

Ich habe nicht genug Geld für Werbung.

- Reklam için yeterli param yok.
- İlan vermek için yeterli param yok.

Die Werbung treibt uns an, Luxusartikel zu kaufen.

Reklamlar bizi lüks satın almaya teşvik ediyor.

Ist das Produkt aus der Werbung schon ausverkauft?

Reklamdaki ürün zaten tükendi mi?

- Ein Lebenslauf ist nichts anderes als Werbung für sich selbst.
- Ein Lebenslauf ist nichts anderes als Werbung in eigener Sache.

Özgeçmiş yalnızca bir tanıtımdır.

Natürlich, wenn der Zweck nicht Werbung und Verbreitung ist.

Tabi amaç reklam ve yaygınlaştırmak değil ise.

Sie bekam eine Werbung für Penisverlängerung in ihren Posteingangsordner.

O, gelen kutusunda penis büyütmeyle ilgili bir reklam aldı.

Einige halten die Werbung für eine Form der Gehirnwäsche.

Bazı insanlar reklamın bir beyin yıkama biçimi olduğunu düşünüyorlar.

Diese Firma hat sehr viel Geld für Werbung ausgegeben.

Şirket reklam üzerine çok para harcadı.

Werbung für Coca-Cola kann man auf der ganzen Welt sehen.

Coca Cola reklamları tüm dünyada izlenebilir.

Dann bezahlen sie, um diese Werbung vor Dinge zu schalten, die du gerne schaust.

Sonra onlar da bu reklamları izlemeyi sevdiğiniz şeylerin önüne koymak için ödeme yaparlar.

Bis zu 40 Minuten, bis zu einem bestimmten Benutzer, nutzen Sie es kostenlos, ohne Werbung

40 dakikaya kadar, belli bir kullanıcıya kadar sana demiş bedava la reklamsız kullan yahu

Diese Werbung hinterlässt einen starken Eindruck - besonders die Musik. Sie geht dir nicht aus dem Kopf.

-O reklam güçlü bir izlenim bırakıyor-Özellikle müzik.O, kafanın içinde kalıyor.

Werbung ist die Kunst, Leute zu überzeugen, Geld auszugeben, das sie nicht haben, für etwas, das sie nicht brauchen.

Reklam, insanları ihtiyacı olmayan şeylere, sahip olmadıkları paraları harcamaya ikna etme sanatıdır.

Alle fünf Minuten kam Werbung. Tom schaltete genervt den Fernseher aus und nahm sich ein Buch, um darin zu lesen.

Beş dakikada bir reklam çıkınca Tom sinirli bir şekilde televizyonu kapatarak okumak için eline bir kitap aldı.

Wussten Sie schon, dass man bei Google alle ihre Suchanfragen speichert und den Inhalt Ihrer Netzpost überprüft, um Sie mit Werbung zu versorgen?

Google'ın tüm web arama geçmişinizi tuttuğunu ve size reklam sunmak için e-postalarınızın içeriğine baktığını biliyor muydunuz?