Examples of using "Vorankommen" in a sentence and their turkish translations:
İtalya gelişme kaydetmeli.
Eğer cinsiyet eşitliğinde başarıya ulaşırsak
bizim çocuklarımız gençlerimiz asla ilerleyemesin
Çabuk olun ve oraya en hızlı şekilde nasıl gideceğimize karar verin.
Açıkçası senin kendi çabalarınla hayatta ilerlemen gerektiğini kabul ediyorum.